İki ay üst üste aylık bazda beklentilerin üzerinde gelen enflasyon sonrasında dikkatler Merkez Bankası’nın para politikası patikasına çevrildi. Yılın son iki ayına girerken ekim enflasyonu da beklentileri aşarken Merkez Bankası’na faiz indirimi için çok fazla bir alan kalmadı.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı verilere göre (TÜİK) tüketici fiyat endeksi (TÜFE) Ekim’de bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 48,58 artarken, aylık artış yüzde 2,88 olarak gerçekleşti. Beklentileri aşan enflasyon verisinin ardından ekonomistler yılın geri kalan kısmında faiz indirimi olasılığının zor olduğuna işaret ediyor.

AA Finans’ın anketine göre ise ekonomistler ekim ayında TÜFE’nin yüzde 2,46 artacağını öngör yıllık enflasyonun ise yüzde 47,98’e ineceğini öngörmüştü. Ekonomistlerin ekim ayı için enflasyon beklentileri genel olarak yüzde 2 ile yüzde 2,75 aralığında yer almıştı.

TCMB, politika faizini yüzde 50 seviyesinde bıraktığı Eylül Para Politikası Kurulu toplantısının özetinde öncü göstergelerin Ekim ayında gıda fiyatlarının enflasyon üzerinde etkili olacağını belirtmişti. Geçen ayın başında TBMM’de konuşan Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan aylık TÜFE artışının beklentilerinin üzerinde olduğuna işaret ederek, enflasyona ilişkin yukarı yönlü risklerin daha belirgin olduğunu kaydetmişti.

“OVP hedefinin üzerinde kalacağız”

Enflasyon rakamlarını yorumlayan Merkez Bankası Eski Başekonomisti ve Akademisyen Prof. Dr. Hakan Kara, IMF veri tabanına göre Türkiye’nin halen dünyanın en yüksek 6. enflasyonuna sahip ülkesi olduğunu hatırlattı. Hakan Kara, açıklanan verilere göre yılın yüzde 44 enflasyon oranı ile kapanacağını belirterek, “OVP’de bu yılın hedefi %33’tü. Böylece hedefin 1/3 oranında üzerinde kalmış olacağız. Üstelik bu sapmayı döviz kurunun ve petrol fiyatlarının tahminlerden daha düşük olduğu bir yılda yaşadık” dedi.

Ekonomist Dr. Orhan Karaca ise yüzde 2,88 gelen ekim ayı enflasyonu için yüzde 3 dolayındaki ortalamada hala kırılma görülmediğini belirterek, kasım ayında da durumun değişmeceğini belirtti. Gözler Merkez’in faiz kararına dönerken, Orhan Karaca, “TCMB sözlerinden çark etmezse, 2025’ten önce faiz indirimi zor” dedi.

“Faize dokunma olasılığı kalmadı”

Bilgi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ege Yazgan, TCMB’nin politika faizine bu yıl dokunma olasılığının kalmadığını söyledi. Yazgan, “Enflasyon dinamiğini kontrol altına aldığımızdan emin olmamız gerekiyor. Asgari ücret de yıl sonunda devreye girecek, ikisi birlikte olursa asgari ücret artışı enflasyonun tetikleyicisi olacak. Ben TCMB’nin çok çok temkinli davranacağı kanaatindeyim. Politika faizine bu yıl dokunma olasılığı kalmadı diye düşünüyorum” diye konuştu.

“İndirim 2025’in ilk çeyreğine kaldı”

Ekonomist Veyis Fertekligil de faiz indiriminin gelecek yılın ilk çeyreğine kaldığına işaret etti. Fertekligil, “Merkez Bankası’nın beklentileri yönünde bir enflasyon gidişi yok. Kasım- Aralık önemli olacak. Manşet enflasyonun yüzde 2’nin altına inmesi bekleniyordu, biraz zor olacak gibi gözüküyor. Genel olarak enflasyonu yıllık yüzde 45’ler düzeyinde bitirmek söz konusu olabilir. Faiz indirimi kesinlikle gelecek yıla kaymış durumda, Kasım- Aralık gibi beklemiyordum ama şu rakamlarla gelecek yılın ilk çeyreği gibi gözüküyor” dedi.

“İndirimler asgari ücret sonrasına bırakılmalı”

Ekonomist Haluk Bürümcekçi, enflasyon verileriyle ilgili notunda politika faizinde indirimin asgari ücret gibi kritik kararların sonrasına bırakılması gerektiğini söyledi. Bürümcekçi notunda “Politika faizinde Kasım ayında da değişim beklemezken, faiz indirimlerini asgari ücret gibi kritik kararların sonrasına bırakılmasının daha doğru olacağı düşüncesindeyiz. Ancak 26 Aralık PPK toplantısı öncesi dezenflasyon hedefi ile uyumlu netleşme olur ve Kasım TÜFE olumlu gelirse faiz indirimi masada olabilir” ifadelerini kullandı.

Merkez’in rezervleri 159,4 milyar dolarla rekor kırdı

Merkez Bankası’nın toplam rezervleri, 159,4 melyar dolarla tüm zamanların re­korunu kırdı. Buna göre, 25 Ekim itibarıyla Merkez Ban­kası brüt döviz rezervleri 287,5 milyon dolar azalışla 93 milyar 504 milyon dola­ra indi.

Brüt döviz rezervle­ri, 18 Ekim’de 93 milyar 791 milyon dolar seviyesinde bulunuyordu. Bu dönem­de altın rezervleri ise 320,8 milyon dolar yükselişle 65 milyar 574 milyon dolar­dan 65 milyar 894 milyon dolara ulaştı. Böylece Mer­kez Bankasının toplam re­zervleri, 25 Ekim haftasın­da bir önceki haftaya göre 33 milyon dolar artarak 159 milyar 365 milyon dolar­dan 159 milyar 398 milyon dolara çıkarak tüm zaman­ların en yüksek seviyesine ulaştı.

Yabancılardan 217,8 milyon dolarlık hisse satışı

Yurt dışında yerleşik kişiler piyasa fiyatı ve kur hareket­lerinden arındırılmış veriler­le 25 Ekim haftasında 217,8 milyon dolar net hisse satışı yaptı. Son 4 haftadaki top­lam hisse satışı 700 milyon doları aştı. Merkez Bankası tarafından açıklanan verile­re göre, aynı hafta DİBS net satımları 217,8 milyon dolar oldu. Yurt dışında yerleşikle­rin DİBS (Ters Repo) alımları net 41,9 milyon dolar, DİBS (Ters Repo) alımları 0,2 mil­yon dolar, net DİBS (Temi­nat) alımları 361,1 milyon do­lar oldu. DİBS (Ödünç) işlemi gerçekleşmezken, şirket borçlanma senetleri alımları net 7,4 milyon dola seviye­sinde gerçekleşti. Yurt dışın­da yerleşik kişilerin hisse se­nedi stokları piyasa değeri 30 milyar 186,8 milyon dolar olarak gerçekleşti.

Kaynak: Dünya Gazetesi