Birol BOZKURT

Türkiye’de faaliyet gös­teren yabancı sigorta şirketleri Türkiye’den çıkmaya başladı. Hem bu ko­nuyu hem de sigorta sektörü­nün son durumu ve gelecek he­deflerini Magdeburger Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Han­cıoğlu ile konuştuk.

Türkiye’de trafik sigortası piyasasında ya­şanan düzensizlik ve belirsiz­likler, sektörün geleceğinde be­lirsizliğe yol açarken, özellikle yabancı yatırımcıların bu du­ruma temkinli yaklaştığı göz­leniyor.

Magdeburger Genel Müdürü Hancıoğlu, trafik si­gortasındaki fiyatlandırma ve düzenlemelerdeki öngörüle­mezliğin, Türkiye’nin sigorta sektöründe yarattığı potansi­yeli baltaladığını söyledi. Han­cıoğlu’na göre, bu belirsizlikler yabancı sermayenin sektörden uzaklaşmasına ve sigorta piya­sasında istikrarsızlığın artma­sına yol açıyor.

“Yabancı yatırımcılar temkinli davranıyor”

Hancıoğlu, Türkiye’deki si­gorta sektörünün dinamik ya­pısı nedeniyle dikkat çekici bir potansiyele sahip olduğu­nu, ancak trafik sigortasında­ki mevcut düzensizliklerin bu potansiyelin yeterince değer­lendirilememesine yol açtığı­nı vurguladı.

Özellikle yabancı sermayeli şirketlerin Türkiye pazarına olan ilgisinin giderek azaldığına dikkat çeken Han­cıoğlu, “Yabancı yatırımcılar Türkiye’deki trafik sigortası pi­yasasına daha temkinli yakla­şıyor.

Fiyatlandırmadaki öngö­rülemezlik ve düzenleyici be­lirsizlikler, onları bu pazardan uzaklaştırıyor,” ifadelerini kul­landı. Son dönemde artan re­kabetin ve sigorta primlerinin dalgalanmasının yabancı şir­ketler için risk oluşturduğunu belirten Hancıoğlu, bu belirsiz­liklerin çözülmesi gerektiğine dikkat çekti.

“Fiyat dalgalanmaları sektörü zor duruma sokuyor”

Trafik sigortası primlerin­deki sürekli değişim, sigor­ta şirketlerinin maliyetleri­ni dengelemekte zorlandığı bir alan haline gelmiş durum­da. Hancıoğlu, bu konuyu şöy­le açıkladı: “Sigorta şirketle­ri, özellikle trafik sigortası gi­bi yüksek riskli alanlarda sabit bir maliyet projeksiyonu oluş­turmakta zorluk çekiyor. Prim­lerdeki sürekli dalgalanmalar, hem sigorta şirketlerinin hem de tüketicilerin istikrar bek­lentilerini karşılamıyor. Bu da sektörün genel performansını olumsuz etkiliyor.”

Primlerin dünya ortalaması­na göre düşük kalmasının ya­nı sıra, kaza oranlarının yük­sek olması sigorta maliyetleri­ni artıran bir diğer etken olarak öne çıkıyor. Hancıoğlu, bu du­rumun sektördeki oyuncuların kar marjlarını daralttığını ve sürdürülebilirlik sorunu yarat­tığını vurguladı.

Trafik sigortası alanındaki bu sorunların çözülmesi gerek­tiğini belirten Hancıoğlu, dü­zenleyici otoritelere önemli bir çağrıda bulundu. Daha net ve sürdürülebilir düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyleyen Hancıoğlu, “Türkiye’nin sigor­ta sektöründe büyük bir potan­siyeli var. Ancak, bu potansi­yelin değerlendirilmesi için sürdürülebilir ve öngörülebi­lir bir piyasa yapısına ihtiyacı­mız var. Düzenlemelerdeki be­lirsizliklerin ortadan kalkması, hem yerel hem de yabancı yatı­rımcıların güvenini artıracak­tır” dedi.

Belirsizliklerin azalması ve trafik sigortası prim­lerinin daha stabil hale getirilmesi, hem sektöre da­ha fazla yaban­cı yatırım çekil­mesine olanak ta­nıyacak hem de sektördeki büyüme ivmesini hızlan­dıra­cak­tır.

“4 evden sadece 1’inde konut sigortası var”

Son 3 yılda artan konut adet­leri de olmasına rağmen si­gorta sayısında artış olmadı­ğını ifade eden Magdeburger Sigorta Genel Müdürü Cey­han Hancıoğlu, “Türkiye’de 20 milyon konut stoğu var. Şu an itibariyle her 4 evden 1 tanesinde konut sigortası bulunuyor. Deprem öncesi ve sonrası diye baktığımızda konut poliçelerinde belirgin bir farklılık görülmemekte­dir. Dask adetlerine baktığı­mız zaman %5’lik bir hareket görüldüğü söylenebilir.

Ya­şanılan depremler sonrası belli kesimlerde bilinç olsa da belki de artan maliyetler nedeniyle öncelikle zorunlu sigortaların yaptırılması sü­reci devam ediyor. Deprem sonrası ilgili bölgedeki konutlar için ilk dö­nemlerde sektör genelinde teminat verilemediği için sigortalılık oranı düştü. Dask ürü­nünde penetras­yon 56% seviyele­rinde kalıyor.”

Kaynak: Dünya Gazetesi