İnan, Trendyol’un Bakü’de yeni ofis açmasının ardından düzenlediği basın toplantısında, Berlin ve Amsterdam’dan sonra yeni ofisi Bakü’nün iş merkezinin tam kalbinde faaliyete aldıklarını, bu pazarda daha büyük hedeflerin peşinden koşmaya hazırlandıklarını söyledi.
İki ülke arasındaki kültürün ve hayata bakışın benzerliği ile çok kısa zamanda çok güzel işler başardıklarının altını çizen İnan, “Kardeş ülke Azerbaycan, bizi aynı zamanda faaliyetlerimize güç katan bir iş ortağıyla bir araya getirdi. Pasha Holding ile bu ülkeye girişimiz sayesinde stratejik bir ortaklık geliştirdik. Pasha Holding’in Azerbaycan’da çeşitli sektörlerdeki büyük pazar deneyimini, Trendyol’un teknoloji, lojistik ve üretim alanlarındaki uzmanlığıyla birleştirdiğimizde ortaya güçlü bir başarı formülü çıktı.” ifadelerini kullandı.
İnan, Azerbaycan’da 1,5 yılın sonunda yaklaşık 2 milyon müşteriye ulaştıklarının altını çizerek, ülkede en çok indirilen e-ticaret platformu olduklarını aktardı.
Ağırlıklı olarak moda ve ev tekstili kategorilerinde hizmet verdiklerini kaydeden İnan, şöyle konuştu:
“Önümüzdeki dönemde Azerbaycan pazarının büyüme potansiyeline çok inanıyoruz. Azerbaycan bu sene itibarıyla yaklaşık 2 milyar dolar bir e-ticaret hacmi olan bir pazar. Önümüzdeki 6 yıl içinde her sene yüzde 13 büyüyeceğini tahmin ediyoruz. Bu açıdan bakılırsa ülkede e-ticaret açısından erken bir dönem diyebiliriz. Hedefimiz Azerbaycan’da 2028’de yaklaşık 1 milyar dolarlık bir ticaret hacmi yaratmak. Bunu da yoğunlukla Türkiye’deki satıcılarımız, Türkiye’deki üreticilerimiz ile yapacağız. Hedefimiz 3 milyon müşteriye, 60 milyondan fazla ürünü ulaştırabilmek. İçine girdiğimiz pazarlara hep dijital ekosisteme nasıl katkı sağlayabiliriz gözüyle bakıyoruz. Azerbaycan’da da uzun vadeli ve sürdürülebilir bir iş kurmak bizim için öncelikli. Bu açıdan yeni Bakü ofisimizin açılışı önemli bir dönüm noktası. Bu pazara olan inancımızın, gelecekte yapacağımız yatırımların bir ön sinyali gibi görmek de mümkün.”
“Türk ürünlerini dünya ile buluşturuyoruz”
Erdem İnan, Körfez ülkeleri Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Kuveyt, Bahreyn ve Umman’a da yayıldıklarını, Doğu Avrupa ülkelerini de pazar genişlemesine eklediklerini belirtti.
Türkiye’den üreticilerin ve satıcıların ürünlerini dünyayla buluşturduklarını vurgulayan İnan, “Bugüne kadar Trendyol’la dijitalleşen satıcıların 80 milyon ürününü yurt dışına taşıdık. Yaklaşık 130 bin satıcı Trendyol ile ihracat yaptı. Hedefimiz Trendyol’un tüm ekosistemini yurt dışına açabilmek, satıcılarımızın ürünlerini dünya ile buluşturabilmek. Hedefimizde uzun vadede EMEA bölgesi var. Bu bölge İstanbul’a 5 saatlik uçuş mesafesinde, 500 milyon insan yaşıyor ve 4,2 trilyonluk bir pazar büyüklüğü söz konusu. Dahası bu pazarın bir e-ticaret şampiyonu yok. Bu bizim için bir fırsat.” değerlendirmesinde bulundu.
Romanya, Yunanistan, Macaristan ve Çekya, Polonya, Slovakya ve Bulgaristan gibi ülkelerdeki tüketicilerle Türkiye’den ürünleri buluşturmak istediklerini dile getiren İnan, Doğu Avrupa’nın da Trendyol için hızlı bir pazar olduğunu, şimdiden 4 milyonun üzerinde siparişe ulaştıklarını bildirdi.
İnan, Trendyol olarak tüm lojistik maliyetlerini kendi üzerlerine aldıklarını, yaptıkları yatırımların önemli bir kısmının da buna ayrıldığını belirterek, “Riyad depomuz açıldı. Dubai’de, Polonya’da bir depomuz vardı. Hem Almanya’ya hem de Doğu Avrupa’ya hizmet veriyor. Bu sene Bükreş’te bir depo açmak için çalışıyoruz. Önümüzdeki sene Bakü’de kurma planımız var. İşlem hacminiz arttıkça verimlilik de artıyor.” ifadelerini kullandı.
“Doğu Avrupa’ya odaklanmamızın sebeplerinden birisi de Türk dizilerinin izlenme oranları”
E-ihracatta “Made in Türkiye” ürünlerin yurt dışında rekabetçi olduğunu anlatan İnan, daha önce yurt dışına hiç ürün satmamış 90 bin satıcının ürünlerinin Trendyol sayesinde ilk defa yurt dışına açıldığını söyledi. Bu ürünlere baktığınızda fiyat-performans açısından rakipleriyle çok iyi rekabet edebilen ürünler olduğuna dikkati çeken İnan, şunları kaydetti:
“Bazı kategorilerde ekstra güçlüyüz, tekstil, giyim, ev tekstili ev ürünleri, mobilya. Gittiğimiz pazarlarda müşterilerimize de soruyoruz, ‘Türk ürünlerini nasıl buluyorsunuz?’ Ürünlerimiz gerçekten de rakiplerine göre daha kaliteli olarak biliniyor, algılanıyor. Girdiğimiz pazarlarda Körfez bölgesi alım gücü açısından ve Türk marka algısı açısından daha yüksek bir bölge. Ortalama paket toplam fiyatları bölgeye göre değişiyor. Azerbaycan’da ortalama 30 dolar civarında iken Körfez bölgesinde 80-90 dolarlara yakın. Avrupa’da ise 60 dolarlar civarında. Doğal olarak sepetler birebir aynı olmayabiliyor. Körfez’deki müşteriler genelde 5 ürünü birlikte alıyor. Azerbaycan’da bu ortalama 2-2,5 civarında. Avrupa’da Doğu Avrupa’ya odaklanmamızın sebeplerinden birisi de en çok izlenilen 10 diziden 2-3 dizinin Türk dizisi olduğunu göreceksiniz. Markamızın yurt dışında en çok satış yaptığı yerler genelde Romanya, Çekya, Bulgaristan, Yunanistan olabiliyor, markalarımız seviliyor. Lojistik açıdan baktığımızda bölgede ABD’li ya da Çinli rakiplerimize göre avantajlıyız.”
“Bu sene 3 farklı coğrafyada kasım kampanyaları yapacağız”
İnan, farklı bölgelerde farklı tüketim alışkanlıkları olduğuna dikkati çekerek, Körfez bölgesinde şubat ayından itibaren mayo aramalarının artmaya başladığını, Suudi Arabistan’da ve Dubai’de sezonun daha erken başladığını anlattı.
Doğu Avrupa’da ise kış mevsiminin daha uzun olduğunu, Türkiye’de kaban ve palto satamadıkları dönemde orada ürünlerin satılmaya devam ettiğini dile getiren İnan, kasım ayı kampanyalarına ilişkin de “Biz bütün sene çalışırız, kasımda bir senelik daha çalışırız. Genelde çok yoğun bir ay oluyor. Bu sene 3 farklı coğrafyada birden kasım kampanyaları yapacağız. Satıcılarımızın işlerini sadece Türkiye değil, var olduğumuz tüm coğrafyalarda büyütmek istiyoruz. Bu yıl da ilk defa bu ölçekte yurt dışında ihracat yapacağımız bir kasım bizi bekliyor. Yoğun bir hazırlık dönemi geçti.” diye konuştu.
Kaynak: Dünya Gazetesi