Genel Kurulda Saadet Partisinin “eğitimin sorunları”, İYİ Partinin “sağlık sistemi”, DEM Parti’nin “kadınlar” ve CHP’nin “kadın ve çocuk yoksulluğu” konusundaki grup önerileri ayrı ayrı görüşüldü.

Partisinin grup önerisi üzerinde söz alan Saadet Partisi Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, geniş çaplı bir eğitim reformuna ihtiyaç olduğunu söyledi.

Piyasada nitelikli ara eleman sorunu olduğunu belirten Şahin, öğrencileri meslek liselerine yöneltmek gerektiğini dile getirdi. Şahin, bunun için de meslek liselerini reforme etmenin önemli olduğunu ifade ederek, “Meslek liselerini birlikte masaya yatıralım.” dedi.

Şahin, son öğretmen mülakatlarında haksızlık yaşandığını iddia ederek, bu haksızlığın giderilmesini istedi.

AK Parti Sivas Milletvekili Rukiye Toy, Öğretmenlik Mesleği Kanunu ile öğretmenlerin kariyer gelişimi, özlük hakları ve mesleki gelişim süreçlerinin daha nitelikli hale getirildiğini belirtti.

Sözleşmeli öğretmen alımı sözlü sınav sürecinin şeffaf, objektif ve adil bir şekilde yürütülebilmesi için Milli Eğitim Bakanlığının azami gayret gösterdiğini söyleyen Toy, “Görev alan personelin ve adayların son ana kadar kimlik bilgilerinin gizlendiği ve bunun için tüm önlemlerin alındığı bir sınav ortamı hazırlanmıştır.

Komisyon üyelerinin rasyonel ve tutarlı puanlama yapabilmesi için, ülke genelinde birliktelik sağlanabilmesi için puanlama anahtarları oluşturulmuştur. Adaylara rastgele belirlenmiş sorular sorulmuş, cevap anahtarlarında hangi hususların vurgulanacağı eş zamanlı olarak yine dijital ortamda komisyon üyelerinin ekranına yansıtılmıştır. Tüm süreç kamerayla kayıt altına alınmıştır.” bilgisini verdi.

AK Parti’li Ateş: “Hastaların randevu alamadığı iddiası gerçeği yansıtmıyor”

Partisinin “sağlık sistemine” ilişkin grup önerisi üzerinde konuşan İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk, hastanelerden randevu almaya çalışan vatandaşların zorluk yaşadıklarını belirterek, hastaların randevu sisteminden 1-2 ay sonrasına randevu alabildiğini iddia etti.

Kaliteli bir sağlık sisteminin insani bir hak olduğunu vurgulayan Öztürk, “Vatandaşlarımız, vergileriyle finanse edilen bu hizmetlere ulaşmak için ekstra çaba sarf etmek zorunda kalmamalıdır. Sağlık sisteminde yaşanan bu sorunların çözümü için bir an önce harekete geçilmeli ve vatandaşlarımızın hak ettiği sağlık hizmetine ulaşması sağlanmalıdır.” diye konuştu.

Öztürk, Denizli Şehir Hastanesinin yapım sürecinin sürekli ertelendiğini belirterek, bu hastanenin bir an önce tamamlanmasını istedi.

AK Parti Bayburt Milletvekili Orhan Ateş, MHRS üzerinden hastaların randevu alamadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek, Sağlık Bakanlığının toplam poliklinik muayene sayısının 2019’da 250 milyon, 2024 yıl sonu tahmini poliklinik muayene sayısının ise 350 milyon olduğunu söyledi.

Ateş, bu poliklinik muayenelerinin yüzde 50’sinin MHRS üzerinden hastanelere başvuru şeklinde olduğunu, yüzde 50’sinin ise randevusuz hastalardan oluştuğunu söyledi.

“Çocuklarını terörden kurtarmak için nöbet tutan annelerden başlayalım”

DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Adalet Kaya, kadına yönelik şiddetin kaynağının toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğunu belirterek, “Bu eşitsizliği ortadan kaldıracak politikaları üretmekte ve uygulamakta yerel yönetimlerin oldukça önemli bir sorumluluğu ve etkin bir gücü var. Eş başkanlık sistemiyle yönettiğimiz belediyelerimiz hem karar alma mekanizmalarına eşit katılımı esas almasıyla hem de kadın odaklı belediyecilik anlayışıyla rol model oluşturuyor. Ancak belediyeleri gasbeden kayyumlar ilk icraatlarını kadın kazanımlarını yok ederek yapıyorlar.” diye konuştu.

İçişleri Bakanlığınca belediyelere yapılan görevlendirmelere ilişkin Kaya, “Katılımcı yerel yönetim anlayışını ve eşitlikçi politikalarını örnek almanız gerekirken kayyumlarla yok etmeye çalışıyorsunuz. 2 defa denediniz ama sonuç alamadınız, yine sonuç alamayacaksınız.” ifadesini kullandı.

AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Mehmet Şahin, terör ortamından en çok kadın ve çocukların zarar göreceğini dile getirerek, “Kadın haklarını bu kadar çok önemsiyorsunuz ki öyle olması gerekir; gelin 3 Eylül 2019’dan beri 1900 gündür çocuklarını terörden kurtarmak için nöbet tutan annelerden başlayalım. Onların işaret ettiği yerlerdeki sorunları konuşalım.” dedi.

“Bir annenin nasıl bir hayat tarzı olabilir?”

CHP Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, İzmir’de 5 kardeşin hayatını kaybettiği yangına ilişkin, “O çocukları, siz kabul etmeseniz de sizin yarattığınız yoksulluk yaktı.” diye konuştu.

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in dün Genel Kurulda yaptığı konuşma sırasında kullandığı “hayat tarzı” ifadesine tepki gösteren Kaya, “Çöplüklerden yiyecek arayan, hurda parası peşinde koşan bir kadının, bir annenin nasıl bir hayat tarzı olabilir?” diye sordu.

Suçu anneye, belediyeye yüklemenin kolaycı bir yaklaşım olduğunu savunan Kaya, “Melisa Sinem neredeyse her yıl doğum yapmış. Peki hani aile planlama politikanız, kadın sağlığı politikanız nerede?” diye sordu.

Kaya, “Devletin bu aileye yıllık 110 bin TL destek verdiğini söylüyorsunuz. Hatırlatayım 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 67 bin TL.” ifadesini kullandı.

“Gerekiyorsa Genel Kurulda bir düzenleme yapalım”

Bunun üzerine söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Zengin, “Bugün bir genel başkan, Meclis’te yaptığı grup toplantısında bana sataştı. Ben de buradan kendisine cevap verdim. Kendisi başbakanken, ben kadın kolları başkanıydım, partimizin genel başkanıydı. Eğer bana diyorsa ki ‘hiçbir evi ziyarete gitmemiş’, o zaman kendisi görevini yapmamıştır.” diye konuştu.

Dün Genel Kurulda yaptığı konuşmasında parayla ilgili meseleyi neden söylediğini CHP’li Kaya’nın anlaması gerektiğini kaydeden Zengin, “Ama buna rağmen Halk TV’nin yaptığı çok çirkin bir haberi kendisi retweetleyip üzerine alakasız bir yorum yazmıştı. Ben ona cevap verdim.” dedi.

Zengin, “Tarkan’a konser parası 8 milyon TL vermişsiniz. Evine 400-500 lira para için hurda toplayan bir hanımefendiye verseydiniz 1 milyon TL. Bizim verdiğimiz parayı beğenmiyorsunuz.” ifadesini kullandı.

“Hayat tarzı” ifadesine yönelik eleştirilere de yanıt veren AK Parti Grup Başkanvekili Zengin, “Yaşam tarzı dediğiniz şey, tek tipte bir şeyden bahsetmiyoruz. Gördünüz, bir ton suç kaydı var. Bunları söylemeyecek miyiz? Biz, katman katman problem derken bunlardan bahsediyoruz.” diye konuştu.

Cenazeye gelen birinin elinin kelepçeyle bağlı olmaması gerektiğini ifade eden Zengin, “Bu farkedilir farkedilmez kelepçeler açıldı. Bundan sonra eğer gerekiyorsa Genel Kurulda bir düzenleme yapalım; cenazeye gelmiş bir mahkum, müsaade etsinler de cenaze namazını kılsın.” dedi.

Görüşmelerin ardından yapılan oylamalarda CHP, DEM Parti, İYİ Parti ve Saadet Partisinin gündeme ilişkin grup önerileri kabul edilmedi.

Genel Kurulda yargıya ilişkin düzenlemeler içeren Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmelerine geçildi.

Kaynak: Dünya Gazetesi