Geçtiğimiz hafta küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikasını gevşetme hızını yavaşlatabileceğine dair endişeler ve Orta Doğu’da devam eden gerilim, yatırımcıların temkinli bir duruş sergilemesine neden oldu. Özellikle ABD’de açıklanan enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi, Fed’in gevşeme sürecini daha yavaş gerçekleştirebileceği yönündeki beklentileri artırdı.
ABD’de Eylül ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) aylık yüzde 0,2, yıllık yüzde 2,4 ile tahminlerin üzerinde artış kaydetti. Bu durum, Fed’in faiz indirim sürecinde daha temkinli olacağına işaret etti. Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) de aynı ayda yıllık yüzde 1,8 artışla tahminlerin üzerinde geldi. Ekonomistler, bu gelişmelerin Fed’in para politikasındaki gevşeme sürecine yavaşlatıcı bir etki yapabileceğini ifade etti.
Aynı zamanda, ABD’de işsizlik maaşı başvurularının 5 Ekim ile biten haftada 258 bine yükselmesi, iş gücü piyasasında beklenmedik bir zayıflama sinyali verdi. Analistler, işsizlik maaşı başvurularındaki bu artışın, Helene Kasırgası ve devam eden işçi grevlerinden kaynaklanabileceğini öne sürdü.
Ayrıca, ABD’de tüketici güveni de beklentilerin altında kalarak ekonomik görünümde zayıflama işareti verdi. Michigan Üniversitesi Tüketici Güven Endeksi ekim ayında 68,9’a geriledi.
Fed’in 17-18 Eylül’de düzenlenen toplantısına dair tutanaklarda, birçok Fed yetkilisinin politika faizinde 50 baz puanlık bir indirimi desteklediği, ancak enflasyon baskılarının hala güçlü olması nedeniyle kademeli bir gevşemenin daha uygun olacağı belirtildi. New York Fed Başkanı John Williams, enflasyon baskılarının hafiflemeye devam etmesi halinde daha fazla faiz indirimi beklediğini ifade etti.
Avrupa tarafında ise, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) önümüzdeki hafta yapacağı faiz kararı yakından takip ediliyor. ECB’nin gevşeme sürecine devam etmesi beklenirken, özellikle Almanya’dan gelen ekonomik veriler dikkat çekiyor. Almanya’da sanayi üretimi, Ağustos ayında beklentilerin üzerinde yüzde 2,9 artarak ekonomide toparlanma sinyali verdi. Ancak, ülkede fabrika siparişleri Ağustos ayında yüzde 5,8 düşüş gösterdi. Bölge genelinde resesyon korkuları varlığını sürdürürken, ECB’nin kademeli faiz indirimi politikası piyasalarda beklentiler arasında.
Geçtiğimiz hafta küresel piyasalarda, ABD borsalarında pozitif bir seyir izlendi. Özellikle Alphabet ve Boeing gibi dev şirketlerin hisselerinde kayıplar görülse de, JPMorgan Chase ve Wells Fargo gibi bankaların beklentilerin üzerinde gelen finansal sonuçları, borsa endekslerinde yükselişe neden oldu. Tesla’nın robotaksi modeli “Cybercab” sunumunda teknik detayların eksikliği nedeniyle hisselerinde yüzde 12,91 değer kaybı yaşandı.
Asya tarafında ise Japonya ve Güney Kore borsalarında pozitif bir seyir izlenirken, Çin’de sermaye piyasalarına yönelik alınan teşvik önlemlerine rağmen borsalarda düşüşler görüldü. Çin Merkez Bankası, sermaye piyasalarını teşvik etmek amacıyla 500 milyar yuanlık yeni bir takas aracı sunacağını açıkladı. Ancak, Çin ekonomisindeki yavaşlama ve Orta Doğu’daki gerilimler Asya piyasalarındaki karışık seyre katkıda bulundu.
Türkiye’de ise Borsa İstanbul BIST 100 endeksi haftayı yüzde 2,56 düşüşle tamamladı. Dolar/TL kuru da hafif bir yükselişle 34,2834 seviyesinden haftayı kapattı. Yurt içinde gözler, önümüzdeki hafta Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) açıklayacağı faiz kararına çevrildi. Ayrıca, Türkiye’nin cari işlemler fazlası, Ağustos ayında 4,3 milyar dolar olarak açıklandı ve bu, 2019’dan bu yana en yüksek seviyeye işaret etti.
Kaynak: Dünya Gazetesi