ABD Başkanı Joe Biden‘ın, İsrail’in İran’a ait petrol tesislerine yönelik olası bir misilleme saldırısının tartışıldığına ilişkin açıklamalarının ardından petrol fiyatları hızlı bir yükseliş kaydetti. Biden’ın 3 Ekim’de yaptığı açıklamada, İsrail’in böyle bir saldırıyı gerçekleştirme ihtimaline dair açık kapı bırakması, Brent petrolün varil fiyatının yüzde 4’ten fazla artarak 77,83 dolara kadar yükselmesine neden oldu.
İran’ın, Hamas lideri İsmail Haniye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve İranlı General Abbas Nilfuraşan’ın öldürüldüğü İsrail saldırılarına yanıt olarak İsrail’e onlarca balistik füze fırlatmasının ardından başlayan gerilim, küresel enerji piyasalarında tedirginliği artırdı. Aynı gün, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun “İran büyük bir hata yaptı ve bedelini ödeyecek” açıklaması, fiyatların yüzde 3’ten fazla yükselmesine yol açtı.
Petrol fiyatları, Biden’ın saldırı ihtimaline dair ifadeleri sonrası yüzde 4’ün üzerinde değer kazanarak 77,44 dolardan kapandı. Ancak, ABD Başkanı’nın 4 Ekim’de, “Eğer onların yerinde olsam petrol sahalarından farklı alternatifleri düşünürdüm” şeklindeki açıklaması, fiyat artışlarını bir miktar yavaşlattı.
Uzmanlar: Kalıcı etki beklenmiyor
Avrupa Enerji Güvenliği İnisiyatifi Murahhas Üyesi Alberic Mongrenier, İsrail’in İran’a ait petrol tesislerine saldırısının küresel petrol fiyatları üzerinde kalıcı bir etki yaratmasını beklemediğini belirtti. Mongrenier, “Böyle bir saldırının ardından duygusal bir yükseliş yaşanabilir ancak bu kalıcı olmaz. OPEC ve diğer üretici ülkeler, İran petrolünü hızla telafi edecek kapasiteye sahip” dedi.
Mongrenier, yatırımcıların dikkatini OPEC+ grubunun atacağı adımlara çevirmesi gerektiğini de vurgulayarak, “Eğer İran ihracat kapasitesini kaybeder ve OPEC+ bu açığı kapatmamaya karar verirse, fiyatlar artabilir. Ancak diğer üreticilerin devreye girmesi durumunda bu etkiler uzun süreli olmaz” diye ekledi.
100 doların üzerine çıksa bile uzun süreli olmaz
Washington merkezli danışmanlık firması Rapidan Energy Group’un Başkanı Bob McNally ise İsrail’in İran’ın petrol rafinerilerine saldırması durumunda ham petrol fiyatlarının kısa süreli olarak 100 doların üzerine çıkabileceğini, ancak bu artışın talebin zayıflamasıyla birlikte hızla düşeceğini öngördü. McNally, “Körfez bölgesindeki enerji tesislerinin zarar görmesi veya Arap Körfezi’nden sağlanan ham petrol, rafine ürün ve LNG akışlarında yaşanacak uzun süreli kesintiler, küresel ekonomiyi olumsuz etkileyebilir” dedi.
Orta Doğu’daki çatışmaların enerji piyasasına etkisi
McNally, petrol piyasasında uzun vadeli bir dengenin sağlanabilmesi için İran ve İsrail arasındaki gerginliğin tırmanmaması gerektiğini vurguladı. “İsrail’in seçeceği misilleme hedefleri ve İran’ın buna vereceği yanıt kritik olacak. Eğer bu hedefler sivil kayıplara yol açarsa, çatışmanın şiddetlenmesi kaçınılmaz hale gelir ve bu durum petrol fiyatlarını tahmin edilemez hale getirebilir” değerlendirmesinde bulundu.
Uzmanlar, şu anki fiyat hareketlerinin daha çok “duygusal” olduğunu ve jeopolitik belirsizliklerin etkisiyle tetiklendiğini belirterek, piyasaların kısa vadede yeniden dengeye geleceğini öngörüyor. Orta Doğu’daki gerginliğin uzun vadeli bir petrol krizine yol açmaması için, tarafların askeri tırmanıştan kaçınmaları gerektiği ifade ediliyor.
OPEC ve OPEC+ grubunun rolü
Analistler, İran ve İsrail arasındaki çatışmanın petrol arzını doğrudan etkilemesi durumunda, OPEC+ grubunun nasıl bir adım atacağının belirleyici olacağına dikkat çekiyor. Hâlihazırda petrol üretimini kısma politikası güden grup, İran’ın ihracat kaybını telafi etmeme kararı alırsa fiyatlar bir süre daha yüksek kalabilir. Ancak bu durumda dahi, ABD ve diğer büyük üretici ülkelerden gelecek hamlelerin fiyatlarda denge sağlayabileceği belirtiliyor.
Kaynak: Dünya Gazetesi