Birol BOZKURT
Faizlerin yüksekliği ve borsadaki zayıf seyir para piyasası fonlarına ilgiyi artırdı. Türkiye’de yatırımcılar, düşük riskle istikrarlı getiri sağlama imkânı sunan para piyasası fonlarına yönelmeye devam ediyor.
Para piyasası fonlarının Merkez Bankası’nın mevcut politika duruşu sürdükçe yatırımcılar için cazip bir seçenek olmaya devam edeceğini belirten Hedef Portföy CEO’su Niyazi Atasoy, özellikle enflasyondaki gerilemenin sürmesi durumunda faiz indirimlerinin gündeme gelebileceğini, bu durumun da para piyasası fonlarına olan ilginin hisse senedi fonlarına kayacağını söyledi.
Türkiye’nin sermaye piyasaları son yıllarda hızla büyüyen yatırımcı ilgisi ve fon çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Hedef Portföy CEO’su Niyazi Atasoy ile bu büyümenin arkasındaki dinamikleri ve sektörün geleceğini konuştuk.
Pandemi sonrası artan risk iştahı ve yatırımcı tabanının genişlemesiyle sermaye piyasalarının derinleşme sürecine girdiğini belirten Atasoy, Türkiye’nin yatırım fonları büyüklüğünün, Avrupa ve Japonya gibi piyasalara göre düşük olduğunu ancak ciddi bir büyüme potansiyeli taşıdığını vurguladı. Atasoy, fon çeşitliliği, dijitalleşme ve yabancı yatırımcı ilgisinin artmasıyla bu potansiyelin ortaya çıkabileceğini ifade etti.
“Sıkı duruş sürdükçe TL’nin cazibesi devam eder”
Hedef Portföy’ün para piyasası fonları, yatırımcılara aylık yüzde 4 getiri sağladığını söyleyen Atasoy, Merkez Bankası’nın mevcut politika duruşu devam ettiği sürece bu getiriyi korumayı beklediklerini ifade etti.
TL’nin cazip bir yatırım aracı olarak kalacağını vurgulayan Atasoy, “Para piyasası fonları, mevduata alternatif olarak güçlü bir seçenek sunmaya devam edecek. Bugün artık yatırımcının gidip: “Ben para piyasası fonu almak istiyorum” dediği bir noktadayız. En nihayetinde yatırımcı getiriye odaklanıyor. Eskiden hisse senetleri için forumlar olurdu. Şimdi de herkes birbirine para piyasası fonlarını, serbest döviz fonlarını veya portföy çeşitlendirmenin avantajlarını anlatıyor. Geldiğimiz noktada da fon yatırımcı sayısı 5 milyonu geçti. Bu çok önemli bir rakam.
Önümüzdeki dönemde ilgi nereye kayabilir diye bakacak olursak; Türkiye’de enflasyon dizginlendiğinde, makro ekonomik göstergeler daha stabil bir konuma geldiğinde bu kez para piyasası fonlarından hisse senedi fonlarına doğru bir yatırımcı akışı görebiliriz. Yaklaşık 2 aydır BIST100, yatay seyrettiği için para piyasası fonlarına olan ilgi arttı. Hisse senedi fonlarının yeniden yatırımcı ilgisi çekmesi için bir momentumun tetikleyici olabileceğini düşünüyorum” diye konuştu.
“Döviz fonlarına da ilgi yüksek”
Döviz fonlarına da oldukça rağbet olduğuna dikkat çeken Niyazi Atasoy, “Bugün döviz mevduatlarının getirisi bankadan bankaya değişmekle birlikte yüzde 1 ila 3 arasında değişebiliyor. Serbest Döviz fonumuz HP3’te ise yüzde 5’lere çıkan getiri hedefinden bahsediyoruz. Dolayısıyla buradaki hem iyi getiri hem stopaj avantajı hem de esnek vade yapısı gibi avantajlar döviz fonlarına olan ilgiyi besliyor” dedi.
“Swap piyasaları ile ilgili adım beklemiyorum”
Atasoy, pandemi döneminin yatırımcıların risk alma iştahını artırdığını ve özellikle hisse senedi piyasalarına olan ilgiyi yükselttiğini söyledi. “Pandemiyle birlikte yatırımcı sayısı 8,5 milyona kadar ulaştı” diyen Atasoy, bu dönemde fon çeşitliliğini artırmanın önemini vurguladı. Yatırımcıların döviz ve TL mevduatının ötesinde alternatif fonlara yönelmesiyle ürün çeşitliliğinin arttığını belirtti.
Yabancı yatırımcıların Türkiye borsasındaki oranının pandemi sonrası yüzde 27’ye kadar gerilediğini belirten Atasoy, sermaye piyasalarındaki yabancı yatırımcı varlığının piyasaların derinleşmesine katkı sağladığını belirtti. “Yabancı yatırımcılar Türkiye’deki enflasyonun kontrol altına alındığını görmek istiyor” diye konuştu.
“Portföy büyüklüğümüzü iki katına çıkaracağız”
Şu anda 50 milyar TL’nin üzerinde bir varlık yönettiklerini belirten Hedef Portföy CEO’su Niyazi Atasoy, şirketin başarılarına dikkat çekti. “2025 yılı sonunda portföy büyüklüğümüzü iki katına çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Türkiye’de yatırım fonlarının büyüklüğünün GSYİH’nin yüzde 16’sına tekabül ettiğini belirten Atasoy, bu oranın Avrupa’da yüzde 120, Japonya’da ise yüzde 170 olduğunu söyledi.
Sermaye piyasalarının derinleşmesi ve oynaklığın azalması için fon büyüklüğünün artırılması gerektiğini ifade eden Niyazi Atasoy, “Bizim de büyük hedef olarak GSYİH’nin yüzde100’üne ulaşmamız gerekiyor. Tabii uzun vadede ulaşmamız gereken iddialı bir hedef.
Orta vade olarak gösterebileceğimiz 5 yıl içerisinde de yüzde 50 seviyelerine ulaşmalıyız. Bu gerçekleştirilemeyecek bir oran değil. Son 3 yıla baktığımızda güzel bir gelişim gördük. Bunu devam ettirerek istenilen noktalara gelebiliriz. Yüzde 50 seviyelerine ulaştığımız noktada sermaye piyasalarındaki oynaklığın da azalmasına katkımız olacaktır portföy yönetim şirketleri olarak. Tasarruf tabanı gelişmeye devam ettikçe bu büyüklüklere ulaşabileceğiz” dedi.
Kaynak: Dünya Gazetesi