Sevilay ÇOBAN
Bundan 18 yıl önce İstanbul Haydarpaşa Meslek Lisesi’nde sağlık meslek öğretmeniydi. Emekli oldu, yeme-içme sektörüne adım attı. Eskişehir’in en popüler mekânlarından birini 3 çocuğu ve eşiyle birlikte yönetiyor nam-ı diğer Gurme Ayten Usta… Restoranında hem kadınlara hem de öğrencilere istihdam sağlarken yöresel mutfağın gelişmesine katkıda bulunan Ayten Çetin, kendi ürettiği katkısız içecek markası Sorbe’yi geçtiğimiz ay ilk olarak Malezya’ya ihraç etti. El yapımı şerbetlerini şimdi dünya markasına dönüştürmek için çalışmalara başladı.
Bilecik’te Sağlık Meslek Lisesi’ni bitirdikten sonra iş hayatına hemşire olarak atılan, daha sonra öğretmen olarak sağlık dersleri veren Çetin, şimdi çalışma hayatına yeni atılan onlarca kadına meslek edindirirken, üniversite öğrencilerine de ek gelir elde edecekleri iş imkânı sağlıyor. “Hakikaten belki de hem sağlık sektöründen gelmem hem de öğretmenlik mesleğim bu işte daha kolay yol almamı sağladı. Emekli oldum, köşeme çekileyim demedim.
Keyifle yaptığım yemekleri herkese tattırmak istedim” diyen Çetin, girişim yolculuğunu şu sözlerle anlatıyor: “İlk olarak Bursa yolu üzerinde açtığımız küçük işletmemiz, çok kısa sürede büyüdü. Yol üstü olduğu için insanlar yola çıkarken bir şeyler alıp çıkmak istediler. Önce tost ve gözleme gibi ürünlerle başladık. Ondan sonra kuru fasulye ve pilav pişirdik, kısa sürede herkesin beğenisini topladı. Menü giderek büyüdü, çorba, ızgara yemekleri, fırın yemekler, Eskişehir’in meşhur kebabı Balaban ve eşlikçileri derken kahvaltı da ürünlerimiz arasına girdi. Yaklaşık 10 yıl önce de Ulu Önder Parkı’ndaki işletmemizi kurduk”
Önceleri bütün yemekleri kendisinin yaptığını anlatan Ayten usta, çalışma arkadaşlarına da bildiklerini öğrettiğini ve zamanla birlikte geliştiklerini söylüyor. Ayten Çetin, “Sonra ben görevi onlara devrettim. 18 yıldır hala benimle beraber çalışan arkadaşlarım var. Özellikle kadın çalışma arkadaşlarımız birlikte çok büyük işler başardık. Şimdi aynı anda 400 kişiye yemek hazırlayabiliyoruz, çeşit çeşit özgün yemekler ve tatlılar, tarihimizden ilham aldığımız özel menüler çıkarabiliyoruz. Birçoğu ilkokul mezunu veya ortaokul mezunu olan bu kadınlar çalışma hayatına girince özgüvenleri de gelişiyor. Hem meslek ediniyor hem de gelir ediyor, ‘benim bir işim var, ben Ayten Usta’nın mutfağında çalışıyorum’ diyebiliyor. Bu da bizi çok mutlu ediyor” diyor.
“Emeklerimizin meyvelerini topluyoruz”
Çetin, bir aile işletmesi olduklarına da dikkat çekerek, eşi, 1 kızı ve 2 oğlunun da işin başında olduklarını ekliyor. “Çocuklarımın her biri çok iyi eğitimler aldılar. En büyük oğlum işletmeyi bitirdi, kızım İstanbul Üniversitesi’nde İngilizce iktisat okudu ve İngiltere’de pazarlama üzerine yüksek lisans yaptı. Küçük oğlum Koç Lisesi’nden mezun oldu, İtalya’da ekonomi ve finans bölümünü bitirdikten sonra İspanya’da yönetim alanında yüksek lisansını verdi. Şimdi hepsi buraya döndü ve tecrübelerini aktarıyorlar. Biz de bu emeklerimizin meyvelerini topluyoruz. İşimizi ikinci nesle devredeceğiz ve bunu yaparken de gıda alanında yatırım yapmaya şubeleşmeye devam etmek istiyoruz”
Katkısız şerbetin ilk ihracatını Malezya’ya yaptı
Çerkes kökenli Balıkesirli bir aileden olduğunu dile getiren Ayten Usta, yeni girişimlerde bulunmaya devam ediyor. El yapımı, katkısız ve şeker ilavesiz olarak ürettiği içecekleri ‘Sorbe’ markası adı altında üretmeye başladıklarını aktaran Çetin, “Uzun yıllardır işletmemizde içeceklerimizi kendimiz üretiyorduk. Hazır içecekleri misafirlerimize hiç sunmadık. Büyük beğeni toplayan bu içeceklerimizi pazarlamaya karar verdik ve şimdi bir fabrika kurduk.
Kendi ürettiğimiz reçellerden yaptığımız şerbetleri hem yurt içine hem de yurt dışına pazarlamayı planlıyoruz. Geçen temmuz ev eylül aylarında İstanbul’daki gıda fuarlarına katılmıştık. Orada Malezyalı bir şirket ile tanıştık ve ilk ihracatımızı gerçekleştirdik. Hedefimiz hem yiyecek hem de içecek alanında yeni ürünlerimizle dünyaya açılmak. Şu anda İngiltere pazarına girmek üzere çalışmalara başladık. Yurt içi ve yurt dışında premium mekânlar ve marketlere girmek istiyoruz.
Osmanlı ve Selçuklu halk mutfağından ilham aldık
Eskişehir’i ziyaretimde Gurme Ayten Usta ile tanışmaya ve hikâyesini dinlemeye sevk eden şey ise muhteşem sofrası oldu. Sunumundan başlayan özen sofrada adeta lezzet şölenine dönüşüyordu. Keyifle deneyimlediğim Sorbe’lerin kokusu ve renkleri de Osmanlı mutfağını oldukça başarılı bir şekilde temsil ediyordu. Çetin, “Bin bir kültürle harmanlamış Anadolu mutfağından, Osmanlı saray mutfağından, Selçuklu dönemi halk mutfağından ilham aldık. Asırlarca bu topraklarda pişirilen, belki unutulmaya yüz tutmuş tariflerin peşine düştük, bu geleneksel tarifleri günümüzün damak tadına uygun olarak güncelledik ve müşterilerimizin beğenisine sunduk. Misafirlerimizi, Selçuklu’nun tutmaç ve keşkeğinden, Osmanlı’nın ‘Saray Tandır’ına, kardelen tatlısına, kadar birbirinden faklı lezzetlerle buluşturduk” diyor.
Yaz aylarında çalışan sayısı 150-200’e çıkıyor
Ayten Çetin, çok küçük bir sermayeyle 2006’da kurdukları işletmelerinde 2 olan çalışan sayısının 100’e yaklaştığını söyledi. Çalışanların çoğunun kadınlardan oluştuğunu kaydeden Çetin, “Yazın çalışan sayımız 150-200’e yaklaşıyor, onların büyük bir bölümünü de öğrenci. Gençlere part time iş imkânı veriyoruz ve sağladığımız bursla okul masraflarını karşılamalarına destek olmak istiyoruz” diye konuşuyor.
Kaynak: Dünya Gazetesi