Müjde DEMİR
Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö. Abdullah Özdemir, tarımsal ihracatta verimliliği artırmak amacıyla devletin, tarım ve gıda politikalarını Hollanda modelini temel alarak yeniden şekillendirmesini talep etti.
Türkiye’nin geleceği için stratejik bir öneme sahip olan tarım sektörünün ekonomik büyüme, gıda güvenliği, istihdam ve çevresel sürdürülebilirlik gibi birçok kritik faktörü doğrudan etkilediğini belirten Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö. Abdullah Özdemir, tarım sektörünün sadece iç pazar için değil, aynı zamanda dış ticaret açısından da önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.
“Mersin’i küçük bir Hollanda olarak görebiliriz”
Abdullah Özdemir, Türkiye’de tarım sektörünün daha fazla gelişmesi için; tarım ve gıdada katma değerli ürün yaratma kapasitesi en gelişmiş ve tarımsal ihracatta üçüncü ülke olan Hollanda’nın tarım politikalarının iyi analiz edilerek önümüzdeki dönem için gelişim modeli olarak ele alınması gerektiğine vurgu yaptı.
Özdemir, “Mersin’i limanı, havaalanı, serbest bölgesi, gümrüklü antrepoları, organize sanayi bölgeleri ve lojistik imkanları ile küçük bir Hollanda olarak görebiliriz. Tarım ve gıda ihracatında dört temel noktaya odaklanmalıyız. Öncelikle halihazırda ürettiğimiz mevcut ürünleri tercihen katma değer katılarak ihraç etmeliyiz. Dünya ticaretinde talep gören ürünler ile ürün desenimizi genişleterek, bu ürünleri ihraç edip pazar çeşitliliğimizi artırmalıyız” ifadesini kullandı.
Bu doğrultuda devletin, tarım ve gıda politikalarını Hollanda modelini temel alarak yeniden şekillendirmesini ve Mersin’in pilot bölge ilan edilerek bu politikaların uygulamaya başlanmasını talep eden Özdemir, “İlimizde tarım ve gıda sektöründe yapılacak ve gerekli koşulları sağlayan her türlü yatırım belirli bir süre için 5’inci bölge kapsamında değerlendirilmeli. İlimize bir tarım-gıda üniversitesi ve araştırma merkezi kazandırılması için çalışmalara bugünden başlanmalıdır” açıklamasında bulundu.
“Miras hukuku nedeniyle topraklar bölünüyor”
Gıda Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Yusuf Değirmenci de tarım sektöründe yaşanan önemli sorunlara dikkat çekerek, miras hukuku nedeniyle toprakların bölünmesinin tarım maliyetlerini artırdığına vurgu yaptı.
Miras yoluyla, büyük tarım arazilerinin zamanla küçük parçalara ayrıldığını ve geniş arazilerin küçük parçalara bölündüğüne vurgu yapan Değirmenci, “Küçük arazilerde yapılan tarım, verimlilik açısından daha zorlu olabilir ve genellikle daha fazla iş gücü gerektirir, bu da maliyetleri artırır. Küçük tarım arazilerinin birleştirilmesinin daha uygun olacağını düşünüyoruz. Bu yöntem, özellikle kırsal bölgelerde ekonomik kalkınmayı teşvik edebilir, yerel ekonomiyi güçlendirip istihdam yaratabilir” dedi.
“Onarıcı tarım uygulamaları tüm ülkede teşvik edilmeli”
Rejeneratif tarım uygulama-larının önemine değinen Yusuf Değirmenci, bu tarım modelinin toprağın sağlığını ve verimliliğini artırmayı, biyoçeşitliliği korumayı ve sürdürülebilirliği teşvik etmeyi amaçladığını söyledi. Değirmenci konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu tür tarım uygulamaları, Avrupa ve Hollanda gibi ülkelerde başarıyla uygulanmaktadır. Türkiye’nin tarım alanındaki verimini artırmak amacıyla bu modellerin örnek alınması gerekiyor” diye belirtti.
Hollanda Modeli nedir?
Tarımda Hollanda Modeli, verimliliği artıran, çevre dostu, teknolojik olarak ileri düzey ve sürdürülebilir bir tarım anlayışını benimser. Hollanda’nın uzun yıllardan bu yana uyguladığı bu yöntem, tarımda teknoloji kullanımını ön planda tutarak özellikle tarımda kullanılan makineler, sensörler, drone’lar ve robot teknolojileri sayesinde, ürünlerin daha verimli bir şekilde yetiştirilmesini sağlar. Sürdürülebilir tarım ve çevre dostu uygulamalarla destekleyerek, rejeneratif tarım ve organik tarım gibi çevreye duyarlı yöntemleri yaygın olarak uygular.
Kaynak: Dünya Gazetesi