Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Erhan Kanışlı, ikinci el araç satışlarında hasar kaydı gizleme, kilometre sıfırlama ve üretim hatalarının bildirilmemesi gibi usulsüzlükler sebebiyle tüketicilerin mağdur edildiğini belirtti.

Özellikle oto galeri ve bayilerde kilometre sayacının sıfırlanarak aracın az kullanılmış gibi gösterilmesinin yaygın bir uygulama olduğuna dikkati çeken Kanışlı, bu tür eylemlerin Ticaret Bakanlığı tarafından idari para cezası ve satış yetki belgesi iptali gibi ağır yaptırımlarla karşılanabileceğini kaydetti.

Araç kusurlu çıkarsa ne yapılabilir?

Kanışlı, tüketicilerin satın aldıkları araçlarda ortaya çıkan sorunlarla ilgili Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Türk Borçlar Kanunu çerçevesinde haklarını arayabileceğini vurgulayarak, kusurlu araçlar için bedel iadesi, fiyat indirimi, kusursuz bir araçla değişim veya ücretsiz onarım talep edilebileceğini belirtti.

Kusurun hile ile gizlenmesi durumunda tüketicinin, kusurun fark edilmesinin ardından haklarını talep etme süresinin uzayabileceği bilgisini paylaşan Kanışlı, 104 bin lira altındaki uyuşmazlıklarda doğrudan Tüketici Hakem Heyetlerine başvurulabileceğini, bu tutarın üzerindeki uyuşmazlıklarda ise arabuluculuk sürecinin zorunlu olacağını belirtti.

Kusurlu araçlarda neler zamanaşımına girmez’

Kanışlı, araç kusurunun, tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıl içinde ortaya çıkması halinde zaman aşımı süresinin uygulanacağının altını çizerek, şunları kaydetti:

“Ancak hasar kaydını silme veya kilometre sıfırlama gibi olaylarda, ayıbın hile ile gizlendiği söyleneceğinden bu zamanaşımı süresi uygulanmaz. Araçtaki üretim hatası veya tasarım hatasının tüketicinin vücut bütünlüğüne veya mallarına zarar vermesi ihtimalinde, tüketici, kendisine aracı satan kişiden tazminat talep edebileceği gibi, aynı zamandan araç üreticisinden ve varsa aracı ithal eden kişiden de gerek eşyalarına gelen zararlar gerekse bedensel zararları için Ürün Güvenliği ve Teknik Düzenlemeler Kanunu madde 6 gereği tazminat talep edebilir. Bu kurguda, zarar gören tüketicinin önüne çok sayıda tazminat yükümlüsü çıkar. Hepsine birden dava açılabileceği gibi, birine veya bir kısmına da dava açılabilir.”

Kaynak: Dünya Gazetesi