‘Demokrasi Yoluna Dönüş Forumu’nda katılımcılara seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, iktidar olduklarında yönetim sistemi önerilerinin güçlü parlamento, katıksız kuvvetler ayrılığı ve hukukun üstünlüğüne dayanan kamu yönetimi olacağını söyledi.
AK Parti iktidarının 22 yıldır fay hatlarını görünür kılma çabası içinde olduğunu savunan Özel, “Önce o ayrılık görünür olsun sonra taraflar birbirinden uzaklaşsın. İki taraf kutuplaşsın. Bizim taraf arkamda kalabalıklaşsın. Bugün de işin özü şu: Sayın Erdoğan, seçmenin kulağına şunu söylemeye çalışıyor; ‘Evet biliyorum, açsın, yoksulsun, işsizsin, güvencesizsin ama tehlike büyük bir kez daha benim arkama geçmelisin.’ diyor” diye konuştu.
Eğer devletle millet aynı yerdeyse o ülkede işler yolundadır
CHP’nin 31 Mart yerel seçimlerinde milletin yanında durduğunu belirten Özel, şöyle devam etti: “Devlet millet konumlanmasında hep buna bakarım. Eğer devletle millet aynı yerdeyse o ülkede işler yolundadır. Zaten milletin dedikleri devleti yönetiyorsa o da millet tarafından denetlenebiliyorsa, istediği zaman değiştirilebiliyorsa millet bu kudreti kendinde görüyor ve kullanabiliyorsa bir sorun yok ama bir hakim parti ideolojisi ile seçimlerin bile sadece geçmişi ibra etme, bütün kötülükleri temize çekme, gelecek için mutlak bir meşruiyet yaratmaya dönüştürüldüğü araçsal durumda, o zaman milletle devlet ayrışıp bir gün karşı karşıya geliyor. İşte orada milletin safında durmayı bilmek lazım. Bizim CHP olarak demokrasi anlayışımız budur.”
Demokrasi algısı endeksinde 53 ülke arasında 47’nci sıradayız
Türkiye’nin demokrasi algısı endeksinde 53 ülke arasında 47’nci sırada olduğunu dile getiren Özel, “Economist Intelligence Unit’in 2024’teki Küresel Demokrasi Raporu’nda 167 ülke arasında 102’nci sıradayız. Yine 2024’te Hukukun Üstünlüğü Endeksi raporuna göre 142 ülke arasında 117’nci sıradayız ve içinde bulunduğumuz günlerde bambaşka bir demokrasi tarifiyle karşı karşıyayız” dedi.
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gerçek gündemimizde kayyumlara karşı çıkmak ve demokrasiyi savunmak var. Parti ayrımı yapmaksızın kayyum politikasının karşısında olacağız. Kendi belediye başkanımızı da savunacağız, son günlerde suni bir tartışmayı aslında yerindelik denetimi yapamayacakları bir süreci, yani belediyelerin mali ve yönetimsel özerkliği bir yerde duruyorken, sadece hukuka uygunluk denetimi yapabileceklerken, kendi kaybettikleri ahlaki zemini, bizim sahip olduğumuz ahlaki üstünlüğü tartışmaya açmak üzere atılan adımları da görmek ve bu konuya bir dikkat çekmek gerekiyor. Meselenin kendisi şu, Adalet ve Kalkınma Partisinin bugünkü yönetimi, ‘Biz temiz belediyecilik yaptık, biz kayırmacılık yapmadık, biz kent suçları işlemedik, biz israf etmedik, biz yolsuzluk yapmadığa” bu milleti ikna edemeyeceğini artık görmüş. O yüzden tencere dibin kara, seninki benden karaya getirmeye çalışıyorlar meseleyi.”
Atılan her imzanın hesabını soracağımıza söz veriyoruz
Konuşmasında müfettişlere de seslenen Özel, şunları kaydetti: “Ben görevi denetim olan bütün müfettişlere şunu söylüyorum. Çok kutsal bir iş yapıyorsunuz. Bu ülkenin kaynaklarını denetlemek sizin göreviniz. Bunu hukuka uygun yaptığınız takdirde başımızın üzerindesiniz, hiçbir belediye başkanımın veremeyeceği bir hesap yok ama suç icat etmek üzere görevlendirildiyseniz ve gelip ‘Bunları karıştırın, bulaştırın, ortalığı bulanıklaştırın, bunları tartışmaya açın’ diyorsanız, bunu diyenlere hizmet ediyorsanız o zaman yapılan her açıklamayı, atılan her imzayı tarih önünde takip edeceğimize ve hesabını soracağımıza da söz veriyoruz. Devlet memuru olanlara sonuna kadar saygımız, iktidarın celladı olanlara da sonuna kadar takibimizin kararlılığı içinde olduğumuzu burada ifade etmek isterim.”
iktidarın tek umudu muhalefetin parça parça olmasıdır
Özel, Türkiye İttifakı’nın Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında yeniden iktidar olmasını beklediklerini kaydederek, “Bugün iktidarın tek umudu, muhalefetin parça parça olmasıdır. Tek umudu muhalefetin savrulmasıdır. Tek umudu muhalefetin birbiriyle tartışmasıdır. Bundan sonraki umudu da muhalefet partilerinin kendi içlerinde yapabilecekleri lüzumsuz tartışmalardır” diye konuştu.
Kaynak: Dünya Gazetesi