Nurdoğan A. ERGÜN

Türkiye Cumhuriyet Mer­kez Bankası’nın faiz in­dirimi için aralık ayına işaret eden Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, “Artık vakti geldi. Mer­kez Bankası da 2025’e kalmadan aralıkta ufak adımlar atmalı” yo­rumunu yaptı.

Yüksek faiz uygu­lamasında 7’nci ayın sonuna ge­lindiğine ve bugün yüksek faizli kredilerde geri ödemelerin başla­dığını söyleyen Gültepe, “Enflas­yonu düzeltip faizleri indireceğiz diye beklersek indirimi başlattı­ğımız zaman sanayi çok güç kay­betmiş olabilir. Önemli olan o gü­cü kaybetmeden o kararı alabil­mek. Korkunun ecele faydası yok. Vakit geldi artık. 2025 başlama­dan aralıkta bir indirim hareketi gelmesini bekliyoruz” dedi.

“Döviz yıl sonunda 40 olur demiştik 35 bile olmadı”

Öte yandan ihracatçı olarak ge­lecekle ilgili fiyatlama yapama­dıklarını dile getiren Gültepe, “Döviz öngörüsü de olmadığı için fiyatlama yapılamıyor. Girdinin öngörüsü var ama dövizin öngö­rüsü yok. 2024’ün başında OVP sonuçlarına baktığımızda yıl so­nu dolar 40-41 TL civarında ola­cak diye bekleniyordu ama yıl­sonunda 35’e bile gelemeyecek. Haliyle makas çok açıldı. 10 ayda döviz artışı yüzde 15. Enflasyon minimum yüzde 36’da. İki katın­dan fazla.

Önümüzde iki ay var. Sadece kredi maliyetleri bile fir­malara zarar yazdırıyor. Nakiti fazla olan işletmeler bu anlamda kısmen avantajlı oluyor. En bü­yük problem nakit yönetimi, liki­dite yönetimi ve karlılık. Bu du­rum 2025’in ilk çeyreğindeki ku­rumlar vergisi açıklandığı zaman çok daha iyi bir şekilde ortaya çı­kar” yorumunu yaptı.

Yılsonu ihracat hedefini 267 milyar dolardan 264 milyar dola­ra revize eden Türkiye’de ihracat­çı ‘karsız’ da olsa iş almak için ça­lışıyor. Son açıklanan ihracat ve­rilerinde rakamları ‘güzel’ olarak yorumlayan TİM Başkanı Musta­fa Gültepe, son 4-5 ayda ortalama yüzde 3’ün üzerinde artış yaşandı­ğını söyledi. 27 sektörün 19’unun artı yazdığını kaydeden Gültepe, “Ama yüzde 3-3.5 ihracat büyüme­si bize göre yeterli değil. En az yüz­de 10’un üzerinde olmalıydı” de­di.

Gültepe’nin dikkat çektiği bir başka nokta da ‘karsızlık’ oldu. Ra­kamların firmaların yaşadığı so­runları yansıtamayacağını dile ge­tiren Gültepe, “Çoğu sektörde şu anda firmaların en büyük proble­mi karsızlık. Özellikle emek yo­ğun sektörlerde eksiye doğru gidi­yoruz. Yani ‘yarın daha iyi olacak’ beklentisiyle müşteri kaybetme­mek için maliyetine ya da maliye­tin altında siparişler alınıyor. 27 sektörün yarısında bu problem var” ifadelerini kullandı.

“İşler açılsa bile çalışacak işçi yok”

Sektörlerdeki istihdam sorun­larına da Gültepe, hazır giyim ve tekstilde 200 binin üzerinde bir iş gücü kaybı yaşandığına dikkat çekti. Gültepe, “Ama bugün işler açılsa bile çalışacak işçi yok” de­di. Üretimde çalışmak istemeyen­lerin hizmet tarafına geçtiğini ya da EYT’li olanların işgücü piya­sasından çekildiğini anlatan Gül­tepe, toplantılarda da bu sorunun sık sık gündeme getirildiğini söy­ledi.

Gültepe, “Çoğu sektörde baş­kanlarımız dışarıdan, farklı ülke­lerden, farklı bir şekilde iş gücü­nü ithal etmeye başlayalım önerisi getiriyor. Eğer bu şekilde giderse özellikle emek yoğun olan sektör­lerde daha fazla problem yaşanır ki yaşıyoruz. Malatya’da tesisim var, deprem sonrası bazı sıkıntılar yaşandı ama şu an alacak eleman bulamıyoruz. İnsanlar meslek öğ­renmek yerine hizmet sektörü­nü daha fazla tercih ediyor” dedi.

“Çalışan ithal etmeye başlayanlar var”

Bazı firmaların yurtdışından işçi getirmeye başladığını açıkla­yan Mustafa Gültepe, bunun ba­kanlıklar nezdinde programlı ve koordineli yürütülmesi gerekti­ğini vurguladı. Gültepe, “Bakan­lıkla birlikte, planlı bir çalışma yapılması gerek. Başkanlarımız ve sektör temsilcileri artık konu­şuyor, çünkü zordalar. Eleman bulamadığı için Özbekistan’dan 10-15 tane işçi getirip, fabrikanın imkanlarını sunarak, lojman ve­rerek istihdam sağlayan başka­nımız var. Üretimi durdurama­yız. İşsizlik dışında Türkiye’de iş beğenmeme problemi var” dedi.

“Denge sadece asgari ücretle sağlanmaz”

Devam eden asgari ücret görüşmeleriyle ilgili değerlendirme yapan Mustafa Gültepe, “2024’e başladık başlayalı rekabetçiliğimiz düştü. Türkiye hem üretimde hem tüketimde pahalı bir ülke oldu. Bütün dengeyi sadece asgari ücretin artması şeklinde değil, para politikası ve ekonomik politikaların da içini kapsayacak şekilde bir harman yapılarak sağlayabiliriz. Çalışan da firmalarımız da bizim. Türkiye’de rekabetçilik gücünü elde tutabilecek bir rakamın ortaya konması gerekiyor” diye konuştu.

“Fiyatlama bozuldu, aşırı artışları teşhir etmeliyiz”

Türkiye’de fiyatlama davranışlarının aşırı derecede bozulduğu yorumunu yapan Mustafa Gültepe, farklı marka, benzer ürünler arasında ‘uçuk’ fiyat farkları oluştuğunu söyledi. Yaşanan bu durumun tüketicide fiyat algısını bozduğunu ifade eden Gültepe, “Nasıl ki Hazine ve Maliye Bakanlığı vergisini ödemeyenleri teşhir etti, bizim de fahiş fiyat uygulayan markaları teşhir etmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

Kaynak: Dünya Gazetesi