Nesrin KOÇASLAN

Cengiz Holding çatısı altın­da faaliyetlerini sürdüren Eti Alüminyum, ham petrolü Türkiye’de işleyerek nihai ürün hali­ne getiren rafineri ve petrokimya te­sislerinde petrol ürünlerinin birbirin­den ayrılmasında kullanılan katalizö­rü Türkiye’de ilk kez üretti. Üretilen katalizörün test sonuçlarının olumlu gelmesi halinde 15 milyon ek yatırım­la katalizör üretimine başlayacak.

Yılda 3 bin ton üretim hedefleniyor

Türkiye’nin dışa bağımlılığı­nı azaltmak için Ar-Ge çalışmaları­na odaklandıklarını belirten Eti Alü­minyum Genel Müdürü Mehmet Ar­kan, “Gerçekleştirdiğimiz yatırımlar, imza attığımız teknolojik yenilikler ve geliştirdiğimiz inovatif ürünlerle Türkiye ekonomisine katkı sunarken, yarattığımız katma değerle de ülke­mizin stratejik konumunu destekli­yoruz. Bin 600 kişilik ailemizle yılda 82 bin ton alüminyum üretiyoruz ve Türkiye’nin ihtiyacının yüzde 10’unu karşılıyoruz. Her yıl en az 300 milyon dolarlık ithalatın önüne geçiyoruz. Üretimlerimizi Ar-Ge çalışmalarıy­la destekleyerek Türkiye’de ancak it­halat yoluyla sağlanabilen ürünleri yerlileştirmek için çalışıyoruz.

Bunu tamamen kendi laboratuvarlarımız­da, kendi atölyemizde üretilen tek­nik ekipmanlarla ve kendi mühendis­lerimizle yapıyoruz. Şu anda Ar-Ge departmanımızın üzerinde çalıştığı bir konu da petrokimya ürünlerinin birbirinden ayrılmasında kullanı­lan katalizörler. Deneme aşaması ta­mamlanmak üzere olan katalizör için üretim kararı aldığımızda bin tonla başlayarak birkaç yıl içinde yıllık 3 bin tonluk üretime ulaşacağız” dedi.

3 milyar TL’lik haddehane yatırımı

3 milyar TL’lik yatırımla hayata ge­çecek yeni haddehane çalışmalarının devam ettiğini belirten Arkan, savun­ma sanayiinde Türkiye’nin arz gü­venliğini önemsediklerini belirterek şunları söyledi: “Türkiye’de son yıllar­da alüminyum hadde ürünleri ithala­tı 170 bin tona ulaştı. Bu, aşağı yukarı 600 milyon doların üzerinde bir dö­viz çıkışı anlamına geliyor.

Savunma sanayiinde, uçak gövdelerinde ve zırh malzemelerinin üretiminde hammad­de olarak kullanılan hadde ürünleri­ni üretmek üzere başladığımız hadde­hane tesisi kurulum çalışmalarımız sürüyor. 3 milyar liralık yatırımla ku­rulan ve alüminyumda ülke ekonomi­sinin lokomotifi olacağını düşündüğü­müz yeni haddehanede, ilk ürünleri­mizi 2026 yılında almayı hedefliyoruz. İlk etapta 100 bin tonluk üretimle baş­layacak olan tesis, 200-250 bin tonluk kapasiteye çıkabilecek.”

Özel alümina üretimi yılbaşında başlayacak

Eti Alüminyum’un devam eden di­ğer Ar-Ge projelerine de değinen Mehmet Arkan, “Çalışmalarımızda önceliği yerli hammadde üretimine veriyoruz. Bu doğrultuda temelleri­ni geçtiğimiz yıl attığımız ‘özel alümi­na’ üretim hattımızı, 2025 yılı başında devreye alacağız.

2.000 derece sıcak­lıkta bile erimeyen özelliğinin yanı sı­ra hafif ve esnek oluşuyla da pek çok sektör tarafından talep edilen özel alü­mina, yine bizim mühendislerimiz ta­rafından geliştirildi. 40 bin tonluk üre­tim kapasitesine sahip olacak bu hat­ta ilk ürünlerimizi yeni yılın başında alacağız. Türkiye’de ilk kez üretilecek özel alümina, savunma sanayinin yanı sıra pek çok sektörde hammadde ola­rak kullanılıyor” diye konuştu.

10 milyon dolar yatırımla lityumu geri kazanacak

Mehmet Arkan, boksitin artık ürününden lityumu geri kazanmak için pilot üretime devam ettiklerini belirtti. Lityumun, elektrikli araçların bataryaları için en önemli madenlerden biri olduğunun altını çizen Arkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cengiz Holding’in tüm tesislerinde atık ürünlere biz, ‘artık ürün’ diyoruz.

Çünkü bizim için atıklarımız da kıymetli bir hammadde ve biz bunu da ekonomiye geri kazandırmak istiyoruz. Alüminyumun hammaddesi boksit madeni. Tüm dünyada alüminyum sanayii, boksitin içinden alüminyumu alır ve kalanını atık havuzuna gönderir. Biz Ar-Ge çalışmalarımızla bu artık ürünün içinden lityumu geri kazanabileceğimizi gördük. Türkiye’nin yıllık 200 ton civarında lityum karbonat ihtiyacı bulunuyor.

Dünyada ilk kez boksit atığından lityumu geri kazanan şirket biz olacağız. Bu doğrultuda patent başvurumuzu gerçekleştirdik. İlk üretim aşamasını da tamamlayarak, sonuçları TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) ile paylaştık. Olumlu dönüşlerle beraber, pilot üretimimiz başladı. Hedefimiz, önümüzdeki yıl tam kapasite çalışarak yıllık 250 tonluk lityumu artık üründen geri kazanmak. Lityum dışında nadir toprak elementlerini kazanmak için de çalışmalarımıza devam ediyoruz.”

Kaynak: Dünya Gazetesi