Bu yıl 23’üncüsü düzen­lenen Growtech An­talya Tarım Fuarı, ka­pılarını ziyaretçilerine açtı. ANFAŞ Kongre ve Fuar Mer­kezi’nde yerli ve yabancı sektör profesyonellerini bir araya ge­tiren fuarda, yaş sebze ve mey­ve, tohum, fidan, tarım ilaçları, araç ve gereçlerle ilgili ürünler yer aldı.

Dünya tarımına yön veren 684 firmanın buluştuğu fuarda DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan Growtech Fuar Di­rektörü Engin Er, “Sera alanı olarak dünyada yedinci sıraya yükseldik. Avrupa’da da İspan­ya’dan sonra ikinciyiz. Verim­lilik konusunda AB’den geride olmamızın ise nedenleri var. Türkiye’nin problemi küçük ve yenilenmemiş seralara sahip olması. Yeni teknolojik seralar depreme, sele, fırtınaya daya­nıklı olarak yapılıyor ve yüksek verimli oluyor” dedi.

160 ülkeden ziyaretçi

Fuar ile ilgili bilgiler de ve­ren Engin Er, “Fuara 31 ülkeden 684 firma katıldı. Alan darlığı nedeniyle gelemeyen firmalar oldu. Hindistan ilk defa yer aldı ve 22 firma var. Çin’den 97 fir­ma var. Yanı sıra İspanya, Hol­landa, Kore ve Almanya’dan yoğun katılım var. 160 ülkeden ziyaretçi geldi” diye konuş­tu. Sera ve tarım teknolojileri, akıllı tarım çözümleri, fidan, bitki koruma teknikleri, ilaç, sulama sistemleri alanlarında yeniliklerin sergilendiğini be­lirten Er, fuarda firmaların yeni iş bağlantıları yaptığına, üreti­cilerin de yenilikler hakkında bilgilendiğine dikkat çekti.

“Tohum ihracatında 500 milyon dolara yaklaştık”

Fuarda DÜNYA’nın soru­larını yanıtlayan Türkiye To­humcular Birliği Yönetim Ku­rulu Başkanı Hacı Ömer Gü­ler ise “Tohum üreticilerinin teşvik edilmesi ve tarımsal Ar- Ge çalışmalarının hızlandırıl­masıyla, dışa bağımlılığımızı azaltarak küresel piyasalarda rekabet gücümüzü artırmaya devam ettiğimiz bir dönemden geçiyoruz” dedi. 2023 yılı iti­barıyla yüzde 47 dış ticaret faz­lası elde ederek 472 milyon do­lar ihracata ulaşıldığını kayde­den Güler, “Türkiye 1 milyon 300 bin ton sertifikalı tohum üretiyor. İhtiyacımızın yüzde 97’sini kendi kaynaklarımız­dan sağlıyoruz. 120 ülkeye to­humluk ihraç ediyoruz. Seb­ze-meyve fidanı ve süs bitkisi üretiminde de yeterlilik oranı yüzde 100’e yaklaştı” dedi.

Gıda milliyetçiliği…

Küresel ısınma, salgın has­talıklar ve dünyada yaşanan sosyo-ekonomik değişimlerin ‘gıda milliyetçiliği’ kavramını ve dolayısıyla tohum sektörü­nü ön plana çıkardığına dikkat çeken Güler, “Türkiye bu bağ­lamda, özellikle de stratejik ta­rım ürünlerine yönelik yerel tohum üretimini teşvik eden rolünü her geçen gün artırma­ya devam ediyor“ dedi.

Yerli tohuma olan ‘yabancı talebi’ geometrik artacak

Yerli tohuma dair çalışma­lar ve yerli tohuma yabancı il­gisiyle ilgili bilgiler de veren Güler, “Türkiye, özellikle ay­çiçeği, mısır, pamuk, buğday ve domates gibi sebze tohum­larında önemli ihracat başarı­ları elde etmektedir. Özellikle domates, biber ve patlıcan gibi sebzelerin hibrit tohumlarına yurt dışından yüksek bir talep söz konusu ve giderek katla­rı şeklinde artacak. Yerli üre­timin teşvik edilmesi ve kali­teli tohumların geliştirilmesi sayesinde, 2024 yılı itibarıyla ihracat rakamlarının daha da artmasını bekliyoruz. Ayrıca tahıl ve baklagil tohumlarında da ihracatın yükseleceğini ön­görüyoruz” şeklinde konuştu.

“Rekabet avantajımız var”

Güler, “Türkiye’nin iklim ve toprak koşullarına uygun, ve­rimli ve dayanıklı tohumların üretimi, küresel pazarda re­kabet avantajı sağlıyor. Ar-Ge çalışmalarıyla yeni çeşitlerin geliştirilmesi, ihracat potan­siyelimizi daha da artıracak. Türkiye, bu alanda önemli bir oyuncu olma yolunda ilerli­yor” dedi. Fuar, 23 Kasım’a ka­dar açık kalacak.

İkizler Kalıp-Sera Satış Müdürü Hasan Ergüç: ABD’ye ihracata başladık

Türkiye’nin teknoloji olarak Hollanda, İtalya gibi ülkelerin gerisinde olduğunu, ancak geliştirme konusunda hızlandığımızı belirten İkizler Kalıp-Sera Satış Müdürü Hasan Ergüç, “Kısa zamanda o standartları yakalayacağımıza inanıyorum” dedi. Ergüç, bazı ürünlerde AB standartları üzerinde ürün ürettiğimizi ifade ederek şunları söyledi: “Kendi fabrikamızda Türk mühendislerinin geliştirdiği sera bağlantı elemanlarında AB standartlarını geçen ürünlerimiz var. Uzaktan kumandalı motorları tamamen yerli teknoloji ile üretebiliyoruz. Kalıp alanında İtalyanlarla yarışıyoruz ve AB üreticilerinin neredeyse yarı fiyatına ihraç ediyoruz. İhracatımız artıyor. ABD’ye dahi ürün göndermeye başladık. Türkiye’nin önü çok açık.”

Simkar Plastik Satış Müdürü Bekir Kurtar: Ürün yetiştiremiyoruz

İhracatın arttığını, talebe ürün yetiştiremediklerini dile getiren Simkar Plastik Satış Müdürü Bekir Kurtar, şöyle konuştu: “Seracılıkta kısa zamanda çok yol aldık. Ama Antalya’daki seracılık hala Israil ve Hollanda’dan 5-10 yıl geride. Doğu illeri ise Antalya’dan 5-10 yıl geride. Yerli seracılıkta son 10 yıldaki gelişim ise diğer ülkelerle farkı, hızla kapatacağımızı gösteriyor. Eğitim ve planlamayla bunu daha da hızlandırabiliriz. Diyarbakır’daki fabrikamızda Türk mühendisler, su verimliliği ve tasarrufu sağlayan ürünler geliştiriyor. Başta Irak olmak üzere ihracatı artırmaya başladık. Hatta ihracata ürün yetiştiremiyoruz. 4 dolara ithal ettiğimiz ürünü, yerli üretimle 1 dolara satıyoruz. Çiftçimize bu yolla destek oluyoruz.”

Kaynak: Dünya Gazetesi