Dünya Altın Konseyi (WGC) yılın üçüncü çeyreğinde altın yatırımlarına ilişkin yeni bir rapor yayınladı. “Altın Talep Eğilimleri” raporuna göre, küresel altın talebi yılın üçüncü çeyreğinde yüzde 5 artarak bu dönemde 1.313 ton oldu ve rekor seviyeye ulaştı. Altına talebin değeri yıllık bazda yüzde 35 artarak ilk kez 100 milyar doları aştı. Raporda altın talebinin rekor kırdığı ifade edilirken WGC Başkanı Artigo, sebebini güçlü yatırım ve jeopolitik gerilimler olarak belirtti.
Artigos, özellikle ABD ve Avrupa’da merkez bankalarının faizleri düşürmesinin altın bulundurmanın fırsat maliyetini azalttığın, bu durumun da altını daha cazip hale getirdiğini belirtti.
Altın fiyatları tüketiciyi zorladı
Altının hem tüketim ürünü hem de yatırım varlığı olduğunu belirten Artigos, “Tüketici tarafında yüksek fiyatlar, zorluklara yol açtı. Çin buna örnek olabilir. Çin’deki ekonomik büyüme biraz daha kısıtlı gerçekleşti. Bu nedenle altında yüksek fiyatlar ve sınırlı ekonomik büyümenin birleşik etkisi, Çin’deki talep üzerinde belirgin bir etki oluşturdu. Tüketici talebi için zorluklar yarattı.” diye konuştu.
Artigos, güvenli liman olarak değerlendirilen altının özellikle riskten korunmak için alındığını belirterek, risk arttıkça altına yatırımın da arttığını söyledi.
‘Faizdeki düşüş altını cazip hale getiriyor’
Altının enflasyon, jeopolitik gerilimler ve piyasa oynaklığına karşı güven verici olduğunu kaydeden Artigos, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Faiz düştükçe altını daha cazip hale getiriyor. Faizler düşmeye devam ettikçe ve genel olarak jeopolitik risklerin yüksek kaldığı bir ortamda, altında daha fazla yatırım akışı görebiliriz ve bu fiyatları destekleyebilir.
Yatırım tarafında hala çok fazla bastırılmış talep olduğunu düşünüyorum. Özellikle finansal piyasalarda daha fazla oynaklık olursa, altına daha güçlü girişler görmeye devam etmemiz muhtemel çünkü yatırım tarafında altın piyasası doymuş görünmüyor. Yine Çin’de yılın ilk yarısında oldukça güçlü yatırım akışları gördük ve Çin’de yatırım tarafında bu eğilimi sürdürme iştahı hala devam ediyor.”
‘Altın hızla artarsa tüketim potansiyeli zora girer’
Artigos, altın fiyatları artma eğiliminde oldukça ve hızlı şekilde artarsa, tüketici talebinin biraz daha kısıtlı kalabileceği öngörüsünde bulundu.
“Tüketiciler genelde yüksek fiyatlara uyum sağlama eğilimdedir ancak bu biraz zaman alır. Ancak, altın fiyatı çok hızlı artarsa, bu tüketim için potansiyel zorluklar yaratabilir.” diyen Artigos, altın talebi açısından son birkaç yıldır merkez bankalarının alımlarını yakından takip ettiklerine dikkati çekti.
Artigos, merkez bankalarının altın talebinin şu ana kadar güçlü olduğunu belirterek, “Ancak muhtemelen merkez bankalarının talebinin geçen yılki seviyenin altında kalacağını öngörüyoruz. Merkez bankalarından altın satışına yönelik çok fazla iştah görmedik ancak rezerv eklemeye devam etmede bazı taktiksel duraklamalar oldu. Bu nedenle bu izlediğimiz bir alan.” diye konuştu.
Merkez bankalarının altın talebine küresel açıdan bakıldığında alımları yönlendiren tek bir merkez bankasının olmadığını dile getiren Artigos, birçok merkez bankasının altın alımına katılımının söz konusu olduğunu aktardı.
ABD seçimlerinin etkisi
Artigos, ABD’deki başkanlık seçimlerinin altına etkisine ilişkin ise, “Bizim bakış açımız ve analizlerimize göre, altın hem bir Trump başkanlığından hem de bir Harris başkanlığından fayda sağlayabilir. Bu, dış veya para politikası olsun, kısmen uygulanabilecek politikalardan kaynaklanıyor. ABD’de (kamu) borcunun artmaya devam etmesi muhtemel ve bu durum dünya çapında, özellikle yatırımcılar arasında oldukça fazla endişe yaratıyor.” dedi.
Altında üst üste rekor seviye
Yılın üçüncü çeyreğinde altın fiyatlarında üst üste rekorlar görüldü. Bu dönemde ortalama fiyat geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 28 yüksek seyretti ve ortalama ons fiyat bu dönemde 2 bin 474 dolar oldu.
Kaynak: Dünya Gazetesi