Hamide HANGÜL

Bacasız sanayi turizm sektörü, bu yıl ilk 6 ay­da 26,1 milyon ziya­retçi ağırlarken, 23,7 milyar dolarlık gelir sağladı. Enflas­yonist ortamda yükselen fi­yatlarla boğuşan sektör, ra­kiplere göre pahalı kalmanın ve kişi başı harcamalardaki düşüşün yanı sıra, plansız bü­yümenin sektöre zarar ver­mesinden endişeli.

Turizm Databank Araştırması veri­lerine göre, 11 Ağustos 2024 itibariyle, Türkiye’de 2025- 2026 döneminde hizmete gi­recek 4 ve 5 yıldızlı 100 otel bulunuyor. Böylece 12 bin­den fazla oda ve 27 binden faz­la yatak kapasitesi daha faali­yete geçecek. Şehir otelciliği yapan ve otellerinde geçen yıl 2 milyon kişiyi ağırlayan De­deman Hotel&Resorts’un Yö­netim Kurulu Başkanı Ergün Demiray’la sektördeki geliş­meleri ve Dedeman’ın hedef­lerini konuştuk.

Gıda ve ulaşımda pahalı kalıyoruz

Kovid-19 sonrasının iyi okunamadığını, yiyecek içe­cek fiyatlarının aşırı yüksel­diğini dile getirerek, şöyle de­vam etti: “Bu insanların tü­ketim potansiyelini azalttı. Maalesef yurt dışındaki çok sayıda takipçisi olan insanlar, ‘kahveyi biz 1.3 dolara içerken 5 dolar olmuş’, ‘burgeri 2.3 do­lara yerken 9 dolara çıkmış’ diyerek, Türkiye’nin pahalı bir destinasyon olduğu pay­laşımları yaptılar.

Avrupa’da, Amerika’da… Bu, turizm des­tinasyonu yolumuzdaki en önemli eksiklik. Ulaşım da çok pahalı hale geldi. Bunu tespit etmemiz lazım.” Ula­şımın önemine değinen De­miray, “Mesela Palandöken… Geçen yıl Palandöken’e uçak bulamadıkları için biz bazı grupları alamadık. Turistin tedarik zincirini, ulaşımını sağlamak önemli” dedi.

“Oteller mantar gibi türedi”

Turizmde ruhsat ve kapa­site konusuna değinen Demi­ray, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mantar gibi büyüyor oteller… Bazı illerde doluluklar yüz­de 50’yi geçememiş, biz ha­la yeni otel ruhsatı veriyoruz. Barcelona’ya gitseniz bir ta­ne restoran ya da otel ruhsa­tı almaya kalksanız bunu ve­rirler mi?

Hayır. Çünkü bir kapasitesi var. Denetim aya­ğında sınıfta kaldık. Çok otel açıldı, çok dengesiz plansız büyüdük. Mesela bir şehirde maksimum doluluk yüzde 50- 60’sa, orada yeni bir otel yap­manın ne manası var. Tıka ba­sa doldu mu ki ikincisi verili­yor. Bunlar kesinlikle zarara sürükler. Planlama her şeyin başı. Kamu ve belediyeler bu konuda daha dikkatli olmalı. Lokasyon planlaması olmalı”

“En büyük problemimiz herkesin birbirinin peşi­ne takılıyor” diyen Demiray, “Bu şekilde devam ederse za­rar edenler olur mu?” sorusu­na, “Olur” yanıtını verdi. Otel yönetiminde planlamanın önemli olduğunun altını çi­zen Demiray, “Yanlış yönetil­diğini düşündüğümüz tesisler var” dedi.

Her şey dahilin çeşitlendi­rilerek, israf ve fiyatların aşa­ğı çekilebilceğine işaret eden Demiray, sözlerini şöyle sürdürdü: “Her şey da­hili de biz biraz abart­tık. Çığırından çıkar­dık yani. İsraf çok. Su ve çay içen de di­ğerleri de aynı para­yı ödüyor.

Niye onun yediğini ben ödeye­yim? Ne yiyorsam onu ödemeliyim. Bir sürü abartılar, turizmi mahvet­ti. Kaldırılmama­lı, fakat çeşit­lendirilmeli, kaliteli hale getir­meliyiz.” Turizm meslek yasasının da mutlaka çıkar­tılması gerektiği­nin altını çizen De­miray, “Herkes po­zisyon aldı yetkinlik almadan. Pozisyonu veriyoruz, sonra onun içini doldurmasını bek­liyoruz” diye konuştu.

Zengin Arap turisti rakiplere kaçırdık

Turizm sektörünün kötü bir yıl geçirmediğini, ancak bazı yerlerde fırsat fiyatları ve ötekileştirmenin para harcayan turisti kaçırdığını söyleyen Demiray, geçen yıla göre kişi başı harcamanın da 1.015 dolardan 975 dolarlara gerilediğine işaret ederek, “Birazcık kaliteli turisti kaçırıyoruz. ‘Araplar geliyor’, ‘istila etti’ dediğiniz noktada işi bozduk, ötekileştirdik.

Bu, ülkeye zarar veriyor. Turizm, ötekileştirilecek bir kavram değil. Orada yaklaşık bir yüzde 30 daralma var. Balkanlara, Yunanistan’a, Mısır’a gittiler. Zengin Arap turisti rakip ülkelere kaçırdık. Bir de turist kendini kandırılmış hissediyorsa, fırsatçılık yapılıyorsa harekete geçmiyor. O nedenle Trabzon dışında Bodrum, Çeşme problem yaşadı bence. Antalya da nispeten yaşadı” diye konuştu.

Yetişmiş eleman sıkıntısı var

Sektörde yeni turizmciler yetiştirmek için Dedeman Akademi Kurmak istediklerini açıklayan Ergün Demiray, “Bu okulda lise ve üniversite döneminde biz insanlarımıza 81 ilimizin içindeki bütün potansiyeli öğretmemiz lazım. Kültürüne, inancına yönelik oradaki tarihi eserlerini, potansiyelini, kanyonunu, deresini, dağını, tepesini ne varsa öğretmeliyiz. Çocuklarımızın çoğu üniversite mezunu oluyor, ancak işsiz maalesef. O nedenle her sektör kendi akademisini oluştursun. İki gün okula gitsin. Bir gün staj yapsın. Devlet sigortasını karşılasın, biz de maaşını ödeyelim. 50 ya da 100 kişi… Her şehirde bunu yapsak birçok kişiyi turizme kazandırırız.”

Kaynak: Dünya Gazetesi