Kötü farlar ve kötü ay­dınlatmalardan çok rahatsız olan bir sü­rücü ve aynı zamanda bir oto­motiv editörü olarak da konu­ya aydınlık getirmek istedim. OSRAM Türkiye Ülke Satış Müdürü Can Sürücü, genel olarak farlar ve aydınlatma sistemleriyle ilgili bilgileri DÜNYA gazetesi ile paylaş­tı. Can Sürücü, toplumda ye­ni dönemde ‘gözleri kör eden far lambaları’ olarak adlandı­rılan lambaların teknik adı­nın değiştirilebilir LED lam­balar olduğunu belirterek, “Aynı zamanda halk arasın­da LED Xenon diye de adlan­dırılıyor.

Bu lambaların çok büyük bir kısmı Uzak Doğu ve özellikle Çin’den temin edil­mekte olup herhangi bir ser­tifikasyonu bulunmuyor. Ge­nel olarak beyaz ışık verirken, araçlarda belirli olan optik ve elektriksel değerlerin üzerin­de teknik değerlere sahipler. Bu nedenle araç elektriksel aksamlarında arıza ve yangın riski ortaya çıkarırken, aynı zamanda yol güvenliğini teh­likeye girebiliyor” dedi.

LED lambaların ECE sertifikası yok

Karayolları Trafik Yönet­meliği’ne göre kamuya açık yollarda kullanılacak araçlar­daki tüm parçaların E serti­fikası bulunması gerektiğini hatırlatan Sürücü, şu bilgile­ri verdi:

“Buna far ve lambalar da dâhildir. Ancak değiştirile­bilen LED lambalar için dün­yada bir standart geliştiril­mediği için ECE standardı bulunmuyor, bu nedenle E sertifikası alınamıyor. OS­RAM, olarak dünyada ilk kez, artan LED talebi üzerine Av­rupa’da bu ürünlerin kullanı­labilmesi için Halojen lamba­ların ECE normu göz önünde bulundurularak TÜV ile araç bazlı onay mekanizmasını ge­liştirdik. İlgili lambalar araç­larda fiziksel, elektriksel ve optik uygunluk aldıktan son­ra kullanılabiliyor. Ürünle­rin araçlarda kullanılabilme­si için araç model ve tipinde tek tek test yapılması ve onay sertifikası alınması zorunlu. Türkiye’de trafik muayene­sinde ve polis çevirmelerinde bu ürünler ile ilgili ne yazık ki bir işlem yapılamıyor.”

TÜV’ün uygunluk vermesi şart

Sürücü, LED farların bu kul­lanım sayılarının artması ne­deniyle yol güvenliğinin teh­likeye girdiğine işaret ederek, “Almanya, Avusturya ve Fran­sa gibi pek çok ülkede değişti­rilebilir LED lambaların kul­lanımı yasak. TÜV’ün onay verdiği ürünler, sadece uygun­luk verilen araçlarda kullanı­labiliyor. Onaysız ampül kul­lanan sürücülerin Avrupa’da araçları bağlanıyor ve ehliyet­lerine belirli süre el konulu­yor. Türkiye’de yönetmelikle belirtilen sertifikasyon bulun­madığı için trafik polisleri ta­rafından araçların bağlanması mümkün ancak pratikte uygu­lanmıyor. Örneğin, Türkiye’de kullandığınız aracınızla sınır­dan çıkıp Avrupa Birliği alanı­na girdiğinizde aracınız bağla­nabilir ve ehliyetinize el konu­labilir” diye konuştu.

Orijinal ürünü sertifikası ayırıyor

Otomotiv sektöründe pek çok markanın sahte üretim yerlerinin tespiti ile ilgili şikâyetlerde bulunduğunu anlatan Sürücü, tüketicilerin uluslararası ve güvenilir markaları tercih etmeleri konusunda uyardı. Sürücü, özellikle aydınlatma gruplarında Alman üretimi yazan pek çok marka ile karşılaştıklarını ifade ederek, “Ancak bunların hiçbiri Avrupa üretimi bile değil, genelde Uzakdoğu’dan gelen ürünler. Araçlarda kullanılan parçalar belirli güvenlik kriterleri göz önüne alınarak belirlenmesi gerekiyor. Tüketicilerin yedek parça alırken uluslararası sertifikasyona sahip ürünleri tercih etmelerini öneririz. Trafik güvenliğini tehlikeye atmamak ve karşıdaki sürücüye saygı göstermek adına, aşırı parlak, standart dışı ürünleri kullanmamaları gerekiyor” dedi.

Kaynak: Dünya Gazetesi