Sevilay ÇOBAN

Otonom mobil robot (AMR) üreticisi Blu­epath Robotics’in kuruluşu Ford Otosan fabri­kalarında otonom robot mal­zeme taşımacılığı için ihti­yaç duyulan ürünün devreye alınmasında yaşanan zorlu­ğa dayanıyordu.

Bundan 2 ay önce, Bluepath Roboti­cs CCO’su Fehim Düzgün’le yaptığımız röportaj sonrası robotların donanım, yazılım ve test süreçlerini yakından görmek üzere Gölcük’teki fabrikayı gezme planı yap­mıştık. Planımıza sadık kala­rak bu geziyi kalabalık bir ba­sın grubu ile gerçekleştirdik.

4 bin metrekarelik robot üretim merkezi

Fehim Düzgün’in yanı sı­ra Bluepath Robotics Genel Müdürü İsmail Hakkı Sav­cı’nın da eşlik ettiği ve önem­li bilgilerin paylaşıldığı fab­rika turu, hepimiz için ufuk açıcıydı.

Savcı ve ekibi, tasa­rımdan, donanıma, yazılım­dan test süreçlerine kadar büyük oranda yerlilik barın­dıran teknolojinin dünyaya açılması için çalışmalarına devam ediyor. Endüstriyel otomasyon ve malzeme ta­şımacılığı alanında yenilik­çi çözümler geliştiren Blue­path Robotics, Kocaeli Göl­cük’teki 4 bin metrekarelik fabrikasında yıllık 500 adet otonom robot üretiliyor.

Ter­zi titizliğinde bir üretim ve montajın yapıldığı fabrika, Türk mühendislerinin Ar- Ge merkezi olma özelliğini de taşıyor. Şirketin ileri tekno­lojiyle donatılan tesisi, oto­nom mobil robotların yanı sıra yazılım geliştirmeye de odaklanarak, endüstrilerin ihtiyaçlarına yönelik akıllı ve entegre sistemler sunuyor. Üretim, lojistik, depolama gi­bi farklı alanlarda iş akışları­nı dönüştüren bu robotik ve yazılım çözümleri, Türkiye ve dünyada etkinliğini global pazarlarda temsil ediyor.

Odakta ihracatla büyümek var

Gelecek planlarının ih­racat odaklı büyümeye da­yandığını vurgulayan İsmail Hakkı Savcı, “Bluepath Ro­botics olarak, 2 milyon euro sermaye ile kuruluşumu­zu gerçekleştirdik ve bu bizi, robotik teknolojiler alanın­da iddialı bir girişime dönüş­türdü.

İlk adımlarımızı sağ­lam bir şekilde atabilmek için sağlanan bu sermaye, altyapımızı kurmamızı ve ilk ürünlerimizi geliştirmemi­zi mümkün kıldı. Ciroda ih­racat odaklı ilerleyerek glo­bal büyümemizi sürdürece­ğiz. 2024 yılsonu hedefimiz doğrultusunda, ihracat faali­yetlerimizi artırarak ulusla­rarası pazarlarda daha güçlü bir konum elde etmeyi amaç­lıyoruz.

İhracat odaklı stra­tejimizle 2024 son çeyreğin­de ABD ve 2025 ilk çeyrek­te de Almanya ofislerimizi açmayı planlıyoruz. Avrupa ve ABD gibi stratejik bölge­lerdeki projelerimiz, özel­likle robotik teknolojilere olan talebin hızla arttığı pa­zarlarda bize önemli fırsat­lar sunuyor. Bu bağlamda, markamızın yenilikçi çö­zümleri ve küresel iş birlik­leri sayesinde genişleyen müşteri tabanımızla daha da güçleniyoruz. Global pa­zarda rekabetçi bir oyuncu olma hedefimiz, teknolojik ilerlemelerimiz ve iş ortak­lıklarımızla ivme kazanıyor” diye konuştu.

120 yeni proje üzerinde çalışıyoruz

Üretim kapasitesi ve alan açısından robotik sektörün­de Türkiye’nin en büyüğü ol­duklarını söyleyen Bluepath Robotics Genel Müdürü İs­mail Hakkı Savcı, “Bluepath Robotics olarak şimdiye ka­dar 160 AMR’i başarıyla ko­nuşlandırdık ve 120 yeni pro­je üzerinde çalışmaya devam ediyoruz.

Bluepath Robotics, Ford Otosan’ın otonom mal­zeme taşımacılığı ihtiyaçla­rına çözüm sunarken, Tür­kiye’de otomotiv, lojistik ve ağır sanayi alanlarında güç­lü bir konum elde etti. İhra­cat odaklı stratejisimizle, Av­rupa ve Amerika gibi ulusla­rarası pazarlarda büyümeyi hedefliyoruz. 2024 yılı so­nunda 6 milyon euro, 2025 yılsonunda ise 10 milyon euro ciroya ulaşacağımızı ön görüyoruz. Bugüne kadar 5 farklı OEM tesisi ve 12 büyük projeyi tamamlayarak, fabri­kaların operasyonel verimli­liğini artırdık” dedi.

“Yenilikçi çözümlerle global rekabette güçleneceğiz”

Gelişmiş teknolojileri hakkında açıklamalarda bulunan İsmail Hakkı Savcı, “Ürün portföyümüzdeki 10 model, 3 ana ürün ailesine yayılmış durumda ve müşterilerimize özelleştirilmiş çözümler sunuyoruz. Ayrıca, Stacker AMR (otonom mobil robot) modelimizin geliştirme sürecindeyiz. Buna ek olarak outdoor AMR (otonom mobil robot) için de Horizon projesi kapsamında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yazılım alanında ise lojistik süreçlerin optimize edilmesi ve operasyonların izlenmesine yönelik yenilikçi yazılım çözümlerimizle, global pazarlarda rekabet gücümüzü artırıyoruz” diye konuştu.

“Her sektördeki özgün ihtiyaçları anlıyoruz”

İhracat odaklı büyüme stratejilerini vurgulayan Bluepath Robotics CCO’su Fehim Düzgün, “Gölcük’teki fabrikamız, Bluepath Robotics’in uluslararası büyüme stratejilerinde kilit bir rol oynuyor. Tesisimiz, yalnızca teknolojik altyapımızı güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda global ihracat hedeflerimize ulaşma noktasında kritik bir merkez haline geliyor. Geliştirdiğimiz otonom mobil robotlar ve yenilikçi sistem çözümlerimiz, malzeme taşıma ve lojistik operasyonlarının verimliliğini artırarak müşterilerimize rekabet avantajı sağlıyor.

Her sektördeki özgün ihtiyaçları anlayarak, esnek ve özelleştirilebilir çözümler sunmaya odaklanıyoruz. Bu sayede, depolama, lojistik ve üretim süreçlerini optimize ederek, operasyonel maliyetleri düşürüyor ve iş süreçlerini daha akıcı hale getiriyoruz. Üretim, lojistik, depolama alanlarında kullanılan ürünlerimizle endüstriyel dönüşüme öncülük etmeyi hedefliyoruz. Stratejik yatırımlarımız ve Ar-Ge çalışmalarımızla, sektördeki konumumuzu güçlendirirken, uluslararası alanda sürdürülebilir bir büyüme sağlamayı amaçlıyoruz” bilgilerini paylaştı.

“Karşılaştığımız en büyük tehlike Çin”

Bir startup olarak yola çıkarken altyapıyı titizlikle kurduklarını anlatan İsmail Hakkı Savcı, “Hem üniversite iş birliklerimiz oldu hem R&D altyapısıyla hem teknolojik altyapısıyla bir bütün oluşturmaya çalıştık. Bizim karşılaştığımız en büyük zorluk Çin tehlikesiydi. Nedir Çin’in tehlikesi? Gerçekten Çin’in üretim kabiliyeti çok yüksek, zaten bir üretim ülkesi. Bu da şöyle bir tehlike oluşturuyor, Avrupa’da da bunu görüyoruz. Çok hızlı satmak için fiyatları inanılmaz kırıyorlar ama sürdürülebilir değil. Mesela Türkiye’de Çin robotlarının ilk 6 ay çalışıp sonra yok olduğunu çok görüyoruz. Bu da bizi en zorlayan konulardan bir tanesi. O ürüne yapılan yatırımın 6 ay sonra tamamen çöp olacağını biliyoruz ama deneyimlemek zorunda kalıyoruz” dedi.

Kaynak: Dünya Gazetesi