Bayraktar, Anadolu Ajansı’nın (AA) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde, “Ortak Gelecek, Ortak Hedefler” ana temasıyla düzenlediği İstanbul Energy Forum’da değerlendirmelerde bulundu.
Enerji sektörü için çok kısa sayılabilecek son birkaç yılda birçok krizin bir arada yaşandığına dikkati çeken Bayraktar, “İklim değişikliği, pandemi, tedarik zincirinde yaşanan kırılmalar, yüksek enerji ve emtia fiyatları, artan sermaye maliyetleri, küresel ölçekte karşı karşıya olduğumuz yüksek enflasyon, özellikle bölgemizde yaşanan jeopolitik gerilim ve sıcak çatışmalar enerji sektörümüz için bir çok riski ve belirsizliği beraberinde getirdi.” diye konuştu.
Bayraktar, Türkiye’nin böyle bir konjonktürde ekonomisi, sanayisi büyüyen, ihracatı ve nüfusu artan buna bağlı olarak enerji talebi hızla artan bir ülke olduğunun altını çizerek, en temel önceliğin arz güvenliğini temin etmek, vatandaşlara kesintisiz, kaliteli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu şekilde bu hizmetleri sunmak olduğunu kaydetti.
Enerji politikalarının 2053 net sıfır emisyon hedefi çerçevesinde şekillendirildiğini ifade eden Bayraktar, bu noktada bölgesel ve uluslararası işbirliklerinin önemine dikkati çekti.
“Elektrik ihtiyacını rüzgar ve güneş enerjisi ile karşılar hale geldik”
Bayraktar, Türkiye’nin yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güç içindeki payını her geçen gün artırdığını belirterek, “2024 bu anlamda toplam kurulu güç artışında rekor bir yıl olacak. Bugün itibarıyla Türkiye’deki tüm hanelerin elektrik ihtiyacını rüzgar ve güneş enerjisi ile karşılar hale geldik.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 2035’e kadar bugünkü rüzgar ve güneş enerjisi kurulu gücünü 4 katına çıkarmayı hedeflediğini aktaran Bayraktar, “Her yıl en az 2000 megavat güneş ve rüzgar ihalesi yapacak, yatırım ve izin süreçlerini hızlandıracak, yaklaşık 15 bin kilometre HVDC iletim hattı inşa ederek adeta ülkemizi enerji otoyolları ile doğudan batıya güneyden kuzeye bağlayacağız. Tüm bu projeler için önümüzdeki 11 yılda toplam 108 milyar dolarlık bir yatırım fırsatı sunduğumuzun da altını çizmek istiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali ne zaman faaliyete geçecek?
Bakan Bayraktar, nükleer enerjinin de Türkiye’nin enerjisi için önemine dikkati çekerek, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin dört ünitesinin tamamının 2028 sonuna kadar faaliyete geçeceğini söyledi.
Doğal gazın enerji dönüşüm sürecinde geçiş yakıtı olarak çok önemli bir kaynak olduğunu belirten Bayraktar, şöyle devam etti:
“Türkiye olarak 50 milyar metreküpü aşan tüketimle Avrupa’nın 4. büyük doğal gaz ülkesiyiz. Türkiye’de tüm hane halkına doğal gaz götürmek hedefi doğrultusunda 5,8 milyar metreküplük depolama kapasitesi, 20 bin kilometre iletim, 208 bin kilometre dağıtım hattı uzunluğu ile bugün 81 il, 887 yerleşim yeri ve 222 organize sanayi bölgesine yani nüfusumuzun yüzde 84’üne doğal gazı ulaştırıyoruz. Özellikle LNG alanında yaptığımız yatırımlar hem ülkemizin hem de Avrupa’nın arz güvenliğine büyük katkı sunuyor. Son 8 yılda gazlaştırma kapasitemizi 5 katına çıkararak günlük 160 milyon metreküpe ulaştık. Bu güçlü altyapımız ve İstanbul Finans Merkezi’nde kurmayı planladığımız Gaz Ticaret Merkezi ile enerji alanında merkez ülke konumumuzu güçlendiriyoruz.”
Bayraktar, son 7 yılda özellikle Gabar’daki keşifle petrol üretiminin 3 katına çıktığını kaydederek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Enerji alanında bölgesel işbirliklerimizi geliştirmeye ve kazan-kazan anlayışı içinde bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkemizin ve bölgemizin enerji güvenliğine katkı sağlayacak projeleri geliştirmeye devam ediyoruz. Bugün burada Orta Asya’dan, Rusya’ya, Kafkaslardan, Balkanlara, Orta Avrupa’dan Kuzey Afrika’ya kadar birçok ülkeden bakan arkadaşımla, şirket temsilcileri ile bu ikili ve çok taraflı enerji işbirliği projelerini görüştük, görüşmeye devam edeceğiz. Enerji sektörü çok önemli sınamalardan geçti ancak önümüzde bizleri bekleyen çok daha zorlu süreçler olabilir. Bu zorluklara ancak güçlü bölgesel işbirlikleri ve projeler ile hazır olup yakın bir çalışma ile bu süreçleri yönetebileceğimize inanıyoruz.”
Kaynak: Dünya Gazetesi