Özlem SARSIN-İZMİR

Arno Mobilya Genel Müdür Yardımcısı Arda Şemsioğlu, toplam satışların içinde yüzde 20 olan ihracat miktarını artıracaklarını söyleyerek, güvenli ve emin adımlarla ilerlediklerini ifade etti.

55 bin metrekare açık alan 32 bin metrekare kapalı alanda modüler yatak odası, yemek odası, genç odası, yatak, baza ve başlık üretimi yaptıklarını kaydeden Şemsioğlu, “Yıllık 4 bin takım yatak odası, 4 bin takım yemek odası, 7 bin takım genç odası, 30’ar bin adet baza ve yatak, 20 bin adet de başlık üretim kapasitemiz var. Kapasitemizin yüzde 70’ini tek vardiyada çalışarak kullanıyoruz. Hem yurt içinde hem de yurt dışında satışlarımız var. Yurt içinde yaklaşık 500 noktaya kapı önü teslim yapıyoruz. Bayilik sistemi ile çalışıyoruz. Hemen hemen tüm Türkiye’de varız. İhracat pazarlarımızda da büyük zincir mağazaları ve bayiliklerle son tüketiciye ulaşıyoruz. Ana pazarlarımız Kuzey Afrika, Arap Yarımadası ve Avrupa. Avrupa’ya daha çok yatak-baza-başlık ihracatı yapıyoruz. Kuzey Afrika ve Arap Yarım Adası ise modüler mobilya tercih ediyor. Mobilya havaleli bir ürün olduğu için bayi belirlerken seçici davranıyoruz” dedi.

“Bilinirliğimizi artıracağız”

Mobilya sektöründe rekabetin yoğun olduğuna da işaret eden Şemsioğlu, “Mobilya sektör olarak rekabeti yoğun bir sektör. Rekabet edebilmenin en önemli yönü trendi görüp ve yakalamak. Eğer trendi yakalarsanız rekabetçisiniz yoksa elenirsiniz. Fiyatta da rekabet çok. Marka konumlandırmasını güçlü yapıp, trendi ve fiyatı yakalayabilirseniz satışta başarılı oluyorsunuz. Rekabetin anahtarı bu bence. Rekabette güçlü olabilmek için bizim de bir takım hedeflerimiz var. Yurt içi bayiliklerimizde, kendimize ayrılmış metrekarelerde Arno tabelamızla bilinirliğimiz artırmayı istiyoruz. Şu an son tüketiciye bayilerimiz vasıtası ile ulaşsak da artık son tüketici gözünde Arno markasını daha yoğun konumlandıracağız. Arno’nun çizgisini bayilerimiz içinde ayrıştırıp, son tüketici gözünde bilinirliğimizi artıracağız. Bizim güçlü bir yanımız da satış sonrası desteğimizdir. Bayilerimiz, markamızın arkasında her yönü durduğumuzun bilinci ile son tüketiciye daha güvenle ulaşabiliyor. Rekabette fiyat ve çeşitliliğin yanı sıra satış sonrası hizmette müşteriye verdiğiniz güven de çok önemli. Öte yandan mobilyada yurt içinde bu kadar yoğun rekabet olması firmaları zorluyor, bu da üreticileri ihracata yönlendiriyor. Mobilya sektörü net ihracatçı bir sektör, rekabet başarıyı da getiriyor diyebiliriz. Ticaret Bakanlığı da sektörümüze uzak pazarlarda destek oluyor. Sektörde e-ihracat da gelişim gösteriyor.” dedi.

Kaynak: Dünya Gazetesi