Almanya Başbakanı Olaf Scholz, dün Maliye Bakanı Christian Lindner’i görevden almış ve 15 Ocak 2025’te Federal Meclis’ten güvenoyu isteyeceğini açıklamıştı. Scholz, genel seçimlerin de martta yapılabileceğini ifade etmişti.
Genel Başkanlığını Christian Linder’in yaptığı Hür Demokrat Parti (FDP) de tüm bakanlarını hükümetten geri çekerek koalisyondan fiilen ayrılma kararı almıştı. Böylece, Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve FDP’nin oluşturduğu hükümet dağılmış oldu. Hükümetteki partiler ekonominin canlanması ve bütçe konusunda anlaşamamıştı.
Finans piyasasında, bu durum Alman hazine tahvillerinde artan getirilere yol açtı. Almanya’nın 10 yıllık tahvil getirisi yüzde 2,49 ile son 3,5 ayın en yüksek seviyesini gördü. Getirilerin artması, öncelikle enflasyon ve para politikasıyla ilgili beklentilerle bağlantılı olurken, ülke borçlanması ve siyasi riskler de getirileri etkiliyor.
Ülkenin maliye politikasında dönüşüm yaşanacak mı?
Son zamanlarda, Avrupa Merkez Bankası’nın politika faizini 3 kez düşürmesi ve bankadan daha fazla faiz oranı indirimi beklentisiyle tahvil getirileri düşüyordu. Analistler, artışın nedenlerinden birinin Almanya’nın gelecekteki borç politikasıyla ilgili belirsizlik olduğunu belirterek, yaklaşan erken seçimler göz önüne alındığında, asıl sorunun bunun Alman maliye politikasında bir dönüşüme yol açıp açmayacağı olduğunu kaydetti.
Alman Federal hükümeti henüz 2025 bütçesini onaylamazken, ülkenin borç politikasıyla ilgili belirsizlik, Alman hazine tahvillerinin getirilerinin İspanya ve İtalya gibi güney Avrupa ülkelerinin getirilerinden daha fazla artmasına da neden oluyor.
Kaynak: Dünya Gazetesi