Mehmet Hanifi GÜLEL
Bu yıl 60’ıncı kez düzenlenen ve “Gıdanın Geleceğini Keşfetmek” (Exploring The Future Of Food) mottosuyla yapılan SIAL Paris, 7 bin 500 firma ve 400 binden fazla ürün sergilendi. Fuara 50 milyar euro satın alım gücüne sahip 8 bin büyük gıda alıcı katıldı. İstanbul Ticaret Odası aracılığıyla bu yıl 346 firmayla milli katılım gösterdiği SIAL Paris Gıda Fuar’’na, 37 ilden 294 firmayla rekor katılım sağladı. Ayrıca 52 Türk firması da bireysel standlarıyla fuarda yer aldı.
Fuar’da gazetecilerin vize sorunu ve gıda sektörünün potansiyeline yönelik sorularını yanıtlayan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Cumhurbaşkanı’ndan başlayarak Dışişleri Bakanlığı ve diğer bütün kurumların vize sorununun çözümü için en etkili bir şekilde çalıştıklarını belirterek, “Bu konu, devletler nezdinde yürütülebilecek, çözülebilecek bir konu. Biz de İstanbul Ticaret Odası olarak iş dünyası penceresinden görüşlerimizi üst düzey Avrupa Birliği (AB ) yetkilileri ile sıkça paylaşıyoruz. Ümit ediyoruz ki makul bir süre içinde vize konusunda ilerleme kat edilir” dedi. AB’nin üst düzey yetkilileriyle yaptıkları görüşmelerde artık ezberlenen bir yaklaşım gördüklerine dikkat çeken Avdagiç, “Önce vize başvuruları çok arttı, yetişemiyoruz diyorlar.
İkinci olarak da vize verdikleri kişiler içinde geri dönmeyenlerin sayısının çok fazla arttığını öne sürüyorlar. İkisinin de doğru olmadığını kendilerine ifade ediyoruz. Siz, başvuranlara 1 hafta, 1 ay, 3 ay, 6 ay gibi kısa süreli vize verdiğiniz için o kişi tekrar müracaat etmek zorunda kalıyor. Başvuru sayısında artış yok, burada bir mükerrerlik var” diye konuştu.
“Kendinize zarar veriyorsunuz”
AB’nin vize sorununa mülteci sorununu gerekçe göstermesinin de çelişkili ve teknik olarak karşılığı olmayan bir tutum olduğunu vurgulayan Şekib Avdagiç, “Geliyor, mülteci olarak kalıyor iddiasını ileri sürüyorsunuz. Siz o kişiye 1 haftalık veya 10 yıllık vize verdiğiniz zaman ne değişiyor? 1 hafta verdiğinizde de ülkenizde kalacağı varsa kalıyor. Yani vizeyi kısa vermiş olmanız, onun kalma kararını değiştiren bir şey değil. Onun teknik bir karşılığı bizim nezdimizde yok” dedi.
Vize konusunda makro resimle ilgili süreçleri paylaştıklarını ama İstanbul Ticaret Odası’nı doğrudan ilgilendiren bölümünün ağırlıklı olarak dış ticaret tarafı olduğunu kaydeden Avdagiç, AB’nin hem Çin’in ticari baskısından yakındığını hem de tedarik sorununu çözebileceği Türkiye’deki iş insanlarına kısa süreli vize vermek ya da hiç vize vermemek için her türlü bahaneyi ürettiğini belirtti. Şekib Avdagiç, “Avrupalı diplomatlara diyoruz ki, bizim makina talep eden iş adamımızın, ülkelerinize gelmesine fırsat vermiyorsunuz. Sonra Çin makinası alıyorlar diye Çin’den şikayet ediyorsunuz. Kendinize zarar veriyorsunuz” değerlendirmesinde bulundu.
“Gıdada büyük potansyel var”
Gıda ve tarımın, Türkiye›nin önü açık sektörlerinden biri olduğunu söyleyen Avdagiç, SIAL Paris Gıda Fuarı’na Türkiye’nin rekor sayıda firma ile katılmasının önemli olduğunu dile getirdi. İhracatçılar için bu yıl önemli ürünlerin rekoltelerinde sorun olacak bir durumun oluşmadığına dikkat çeken Avdagiç, “Bazı seneler hava koşulları, don sebebiyle veya kuraklıktan dolayı mahsulde düşme olabiliyor. Allah’a çok şükür bu sene mesela zeytinde çok ciddi bir rekolte artışı var. Dolayısıyla gıda ihracatına konu olan önemli mahsullerin üretiminde de bir sıkıntı olmaması, bizim fiyatlarımızın da daha makul bir seviyede oluşmasına vesile oluyor” dedi. Gıda sektöründe ciddi bir potansiyelinin
çok açık olduğunu söyleyen Avdagiç, “Orta Vadeli Plan’da (OVP) 2025, 2026 ve 2027 ile ilgili açıklanan hedefleri var. Gıda sektörü Türkiye’nin ihracat artışından en az 8-10 puan daha yüksek miktarda artış sağlayacak bir sektör. Böyle bir potansiyeli var. Türkiye’nin ihracatı yüzde 5-6 artıyorsa, gıda ihracatının yüzde 15-16 artması lazım. Türkiye’nin gıda ve gıda ürünleri ihraç potansiyeli, konvansiyonel ihracat rakamlarının üzerindedir. Bunu artıracak konuları çalışmamız lazım.
Bunun önünü kesen konuları incelememiz ve süratle masadan kaldırmamız lazım. Ben o konuda iyimserim. Gıda ve tarım, Türkiye’nin önü açık sektörlerinden biri. Şunu da söylemem gerekir. Bunu büyük bir keyifle söylüyorum ki Türk gıda endüstrisinin özellikle nitelikli pazarlarda imajı çok iyi, kalitemiz çok iyi” diye konuştu.
Yüzde 94 dönüştürülebilen organik zeytinyağı şişesi
Bu yıl fuarda sergilenen ürünlerde doğal ve sağlıklı vurgusu öne çıktı. Gıda ambalajı ve akıllı etiketlerin sergilendiği fuarda birçok bitkisel ve proteinli yeni ürünler görücüye çıktı. Öne çıkan bazı ürünler ise şöyle; bitki bazlı köfteler için karışımlar, meyveli soğuk içecekler, sıfır karbonhidratlı suşi, sağlıklı bar yiyecekler, dondurulmuş çiğ kabuklu deniz ürünleri, kuru peynir, bitki bazlı tatlılar, hazır yemekler, somon aromalı, kayın ağacında tütsülenmiş sebze alternatifleri, acı bakladan yapılan kahve alternatifi yer aldı. Ambalajda da zeytin yağı için yüzde 94 geri dönüştürülebilen organik kağıt şişe ve akıllı etiketler öne çıktı.
Kaynak: Dünya Gazetesi