Kerim ÜLKER

1950’li yıllardan itibaren Türkiye’de yetişen oryantal tütünün önemli alıcılarından biri olan şirket, 2002 yılında İzmir Ti­re fabrikasında üretime baş­lamış, bugüne kadar da Türki­ye’de 2 milyar doların üzerin­de yatırım yapmıştı. İngiltere merkezli şirket, Türkiye’deki yatırımlarına 200 milyon do­lar daha eklemek istiyor.

“Trieste’den 12 ülkeye ihracat yapıyoruz”

İngiliz devin, İtalya’da geç­tiğimiz yıl üretime başlattı­ğı Trieste’de kendi alanında en modern tesiste düzenledi­ği basın toplantısında konuşan BAT Italya Kurumsal İlişkiler Direktörü ve BAT Trieste Baş­kanı Andrea Di Paolo, ülkedeki bu yatırım hakkında bilgi ver­di. Di Paolo, “2022 yılında bu yana Trieste merkezinde yap­tığımız yatırımlarla birlikte toplam yatırımımız 500 mil­yon euroya ulaşmış durumda.

Buradan 12 ülkeye ihracat ya­pıyoruz” dedi. İtalya’da tarım zincirinde çok ciddi anlamda organik bir bağ kurduklarını anlatan Di Paolo, “400 tütün çiftliğinin toplam alanı 3 bin hektarı buluyor. Yılda 20 mil­yon euroluk İtalyan tütün alı­mı yapıyoruz. Bunun büyüklü­ğü ise yaklaşık 15 bin tona denk geliyor. Bizim faaliyetlerimiz sonucunda ise 6 bin kişiye is­tihdam sağlanan bir ekosistem yaratıyoruz” “diye konuştu.

Trieste’de kurulan ino­vasyon merkezi, 500 milyon euroluk bir yatırımla hayata geçti. Bu inovasyonun tütün bazlı ürünlerde bir dönüşüm gerçekleştirdiğini dile getiren Di Paolo, “Özellikle 2022’den sonra bu trendin daha da güç­lendiğini görüyoruz. Gelenek­sel ürünlerden yeni kategori ürünlere geçişle birlikte sigara tüketiminde 4’e yakın bir dü­şüş yaşanıyor. Sektöre yaptı­ğımız yerel ve ulusal yatırımla da alakalı olarak; İtalyan Mali­ye, Tarım ve Dışişleri Bakan­lıkları gerek İtalya gerekse Av­rupa seviyesinde geliştirdi­ğimiz yeni kategori ürünlere sıcak bakıyor” dedi.

İsveç, bu ürünlerle dumansız ülke oluyor

BAT Türkiye, Bulgaristan ve Kuzey Kıbrıs Genel Müdürü Alper Yüce ise, İsveç’te benzer ürünlerin ülkeyi dumansız ha­va sahası haline getirdiğini di­le getirdi. Yüce, “Bu ürün şu an Türkiye’de satılmıyor. Biz de şu an itibarıyla Trieste örne­ğine bakıyoruz. Trieste örne­ğinin aynısını şu an Türkiye’de yapabilecek durumdayız.

Ben­zer bir yatırım ve ekosistem oluşturabiliriz. Türkiye’de bu yatırımı hayata geçirebilsek, ilk etapta 200 milyon dolarlık bir yatırım yapmayı planlıyo­ruz. Bu alanda da hızla artan kaçak ürünlerin de önüne geç­memiz mümkün. Ayrıca Tries­te örneğinde de görüleceği gibi oldukça büyük bir eko sistem yaratmak söz konusu. Bu ülke­miz adına da ciddi ihracat ge­liri anlamına geliyor” diye ko­nuştu.

Kaynak: Dünya Gazetesi