Birol BOZKURT
Türkiye’deki bankacılık sektörü, artan enflasyon, döviz kuru dalgalanmaları ve yüksek faiz oranları gibi zorlu ekonomik şartlarla mücadele ederken, önümüzdeki birkaç yıl içinde dengelenme sürecine gireceği öngörülüyor. QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, QNB Finansbank’ın isminin QNB olarak duyurulduğu toplantıda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bankacılık sektörüne yönelik yaptığı değerlendirmede, enflasyon muhasebesi sonrası bankaların kârlarının baskılandığını ancak sektörde toparlanmanın sinyallerinin alındığını ifade eden Ömür Tan, faiz marjlarının düşüşüyle sektörün daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşacağını, ancak sorunlu kredilerde artış yaşanabileceğini de sözlerine ekledi. Merkez Bankası’nın faiz kararına yönelik değerlendirmelerde bulunan Tan, “Geçen haftaya kadar kasım ayında indirim bekliyordum ancak eylül enflasyonuyla birlikte beklentim aralık ve ocak ayına doğru kaydı. Faiz indirim döngüsü bu aylarda başlayabilir” diye konuştu.
2025 yılı itibarıyla özellikle tüketici kredileri ve kredi kartlarında sorunlu kredi oranlarının artabileceğine dikkat çeken Tan, bu artışın kurumsal kredilere de yayılma ihtimali olduğuna işaret etti. Şu anki oranların gerçeği yansıttığını belirten Tan, döviz kurları konusunda ise büyük bir tehlike görmediğini söyledi.
“Döviz kurları baskılanmış durumda, ancak süreç doğru yönetiliyor” dedi. Tan, Merkez Bankası’nın rezervlerinin 150 milyar doları geçtiğini belirterek, CDS seviyelerinin 670’lerden 250’lere inmesinin büyük bir gelişme olduğunu ifade etti. Enflasyonun yılsonunda %43 seviyelerinde bitmesini beklediklerini söyleyen Tan, 2025 sonunda enflasyonun %20’lere düşeceğini öngördüklerini aktardı.
“Enflasyon muhasebesi bankaları zorluyor”
QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, bankanın yılın ilk yarısındaki performansını değerlendirerek, sektörün mevcut durumunu ve gelecekteki beklentilerini paylaştı. Tan, QNB Türkiye’nin 2024’ün ilk altı ayında 17,5 milyar TL kâr elde ettiğini, ancak enflasyon muhasebesi sonrası bu rakamın 400 milyon TL’ye düştüğünü belirtti.
“Zarar etmedik ve çalışmalarımıza devam ediyoruz” diyen Tan, birçok bankanın bu süreçte zarar yazdığını da sözlerine ekledi. Tan, enflasyon muhasebesinin sektör üzerindeki etkisine dikkat çekerek, enflasyon farkının giderek azalacağını ve 2026 ortalarına kadar dengeleneceğini öngördüğünü belirtti. Öz kaynak kârlılıklarının da bu süreçte yeniden yükseleceğini ifade eden Tan, bankaların mevcut faiz marjlarıyla çalışmasının sürdürülebilir olmadığını vurguladı.
“TL mevduat oranı yüzde 53’e ulaştı”
Bankacılık sektörünün dijitalleşme ve güvenlik anlamında dünya standartlarının üzerinde olduğunu vurgulayan Tan, özellikle dijital müşteri kazanımında sıkı kuralların uygulandığını belirtti. Tan, Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarının oranının azaldığını ve Türk Lirası mevduatlarının %53 seviyelerine çıktığını ifade ederek, sistemin doğru bir noktaya evrildiğini söyledi.
QNB Finansbank yoluna ‘QNB’ olarak devam edecek
37 yıl önce faaliyetine başlayan ve Türkiye’de en büyük özel bankalar arasında yer almayı başaran, QNB Finansbank, 14 Ekim 2024 itibarıyla faaliyetlerine “QNB” olarak devam edeceğini duyurdu. QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan yaptığı değerlendirmede, dünyanın en değerli 40 bankası arasında yer alan, Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’nin lider finansal kuruluşu ve Katar’ın en büyük bankası Qatar National Bank’ın uluslararası olarak dünyada tek marka altında büyüme stratejisi paralelinde, Türkiye’de de marka dönüşümüne gidildiğini belirtti.
Tan, bankanın yeni dönem hedeflerine dair şu değerlendirmelerde bulundu: “Ana hissedarımız QNB Group’un uluslararası bir marka olma vizyonu ve “bütünleşik marka mimarisi yaratma” misyonu doğrultusunda bankamızın adı ‘QNB’ olarak değişti. Bu dönüşüm, uluslararası düzeyde markamızın tek bir isim altında birleşmesini ve tüm ülkelerde aynı güçlü sesle temsil edilmesini sağlayacak. Türkiye’nin en büyük özel bankalarından biri olarak, yenilikçi finansal çözümlerimizle müşterilerimizin hayatlarına dokunmaya, reel sektörün ve ekonominin gelişimine katkı sunmaya devam edeceğiz. Banka olarak yürüttüğümüz faaliyetlerimizle Türkiye’de öncü bankalardan biri haline geldik.”
Kaynak: Dünya Gazetesi