Naki BAKIR
Toplumun genel düzeyine göre belirli bir sınırın altında gelire sahip bireylerin göreli anlamda yoksul sayıldığı TÜİK Yoksulluk ve Yaşam Koşulları Araştırması’nın 2023 yılı sonuçları açıklandı. Araştırmada, eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si olarak yıllık 32 bin 109 (aylık 2.676) lira baz alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ülkedeki yoksul sayısı 11 milyon 303 bin kişi olarak hesaplandı.
Buna göre yoksul sayısı önceki yıla göre 697 bin kişi, göreli yoksulluk oranı da 0,9 puan geriledi. Ancak, kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ı baz alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre ise yoksul sayısı 17 milyon 873 bin, yoksulluk oranı yüzde 21,3; medyan gelirin yüzde 70’i baz alındığında ise yoksul sayısı 24 milyon 364 bin, yoksulluk oranı da yüzde 29 çıkıyor.
Yoksullukta temel göstergeler
Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si baz alındığında yoksulluk oranı; tek kişilik hanelerde önceki yıla göre 1 puan artarak yüzde 7,5, çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hane halklarında ise 2,6 puan artarak yüzde 11,7 oldu. En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı 1,1 puan artarak yüzde 19,6, tek çekirdek aileden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı ise 0,3 puan azalarak yüzde 13,9’e geriledi. Çekirdek aile bulunmayan birden fazla kişiden oluşan hane halklarında yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 4 puan azalarak yüzde 7,7, tek kişilik hane halklarında ise 2 puan azalarak yüzde 7,3 oldu. En az bir çekirdek aile ve diğer kişilerden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı 2,6 puan azalarak yüzde 17, tek çekirdek aileden oluşan hane halklarının yoksulluk oranı ise 0,6 puan azalarak yüzde 13,3 olarak hesaplandı.
Eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 50’si dikkate alınarak hesaplanan yoksulluk oranına göre; okur-yazar olmayan fertlerin yüzde 25,4’ü, bir okul bitirmeyenlerin yüzde 23,6’sı, lise altı eğitimlilerin yüzde 13,6’sı, lise ve dengi okul mezunlarının ise yüzde 7,2’si yoksul kategorisinde yer alıyor. En düşük yoksulluk oranına sahip grup ise yüzde 2,7 ile yükseköğretim mezunları.
Maddi ve sosyal yoksunluk yüzde 14,4
“Maddi yoksunluk” tanımı Eurostat tarafından revize edilerek tanımın içine sosyal yoksunluk kriterleri de dahil edilmişti. Buna göre hanelerin yeniden belirlenen yaşamsal ihtiyaçları listesindeki 13 maddenin en az 7’sini karşılayamayanların oranı olarak tanımlanan “maddi ve sosyal yoksunluk” oranı; 2021 yılındaki yüzde 16,6’lık düzeyine göre 2,2 puan daha düşük olmak üzere yüzde 14,4 olarak tahmin edildi.
Sürekli yoksulluk yüzde 13
2023 yılı anket sonuçlarına göre sürekli yoksulluk oranı bir önceki yıla göre 1 puan azalarak yüzde 13’e geriledi. Dört yıllık panel veri kullanılarak hesaplanan sürekli yoksulluk oranı, eşdeğer hane halkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60’ına göre son yılda ve aynı zamanda önceki üç yıldan en az ikisinde de yoksul olan fertleri kapsıyor.
Yüzde 31 nüfus yoksulluk riski altında
Göreli yoksulluk, maddi ve sosyal yoksunluk ve düşük iş yoğunluğu göstergelerinin en az birinden yoksun olma durumunu ifade eden “yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altındakiler”in oranı yüzde 30,7 olarak belirlendi. Yaş gruplarına göre incelendiğinde; yoksulluk veya sosyal dışlanma riski altındakilerin oranı 0-17 yaş grubunda yüzde 40,1, 18- 64 yaş grubunda yüzde 28,0, 65 ve üstü yaş grubunda ise yüzde 23,1 olarak tahmin edildi.
Yüzde 64,2’sı mobilyasını yenileyemiyor
Konut alımı ve konut masrafları dışında borç veya taksit ödemesi olanların oranı önceki yıla göre 1,4 puan azalmakla birlikte yüzde 58’le yüksek düzeyini korudu. Nüfusun yüzde 5,7’sine bu ödemeler yük getirmezken yüzde 14,9’una çok yük getirdiği belirlendi. Konut masraflarının çok yük getirdiği hanelerin oranı 0,3 puan artarak yüzde 17,5, bu masrafların biraz yük getirdiği hanelerin oranı 8,8 puan artarak yüzde 66,5 oldu. Konut masrafların yük getirmediğini belirten hanelerin oranı geçen yıla göre 9,2 puan azalarak yüzde 15,9’a geriledi.
Hanelerin yüzde 58,8’i evden uzakta bir haftalık tatil masraflarını, yüzde 39,2’si iki günde bir et, tavuk ya da balık içeren yemek masrafını, yüzde 31,8’i beklenmedik harcamaları, yüzde 19,5’i evin ısınma ihtiyacını, yüzde 64,2’si eskimiş mobilyaların yenilenmesini ekonomik olarak karşılayamadığını beyan etti.
Kiracı sayısı artıyor
Oturulan konuta sahip olanların oranı önceki yıla göre 0,5 puan azalarak yüzde 56,2’yeinerken, kirada oturanların oranı yüzde 27,2’den yüzde 27,8’e yükseldi. Lojmanda oturanların oranı da yüzde 1,1’den yüzde 0,9’a gerilerken, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise15,1 oldu.
Konutun izolasyonundan dolayı ısınamama en çok karşılaşılan konut ve çevre problemi olarak belirlendi. Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 32,6’sı konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşarken yüzde 32’si ise sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb., yüzde 19,8’i trafik veya sanayinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı.
Oturulan konuta sahip olanların oranı önceki yıla göre 0,5 puan azalarak yüzde 56,2’yeinerken, kirada oturanların oranı yüzde 27,2’den yüzde 27,8’e yükseldi. Lojmanda oturanların oranı da yüzde 1,1’den yüzde 0,9’a gerilerken, kendi konutunda oturmayıp kira ödemeyenlerin oranı ise15,1 oldu.
Konutun izolasyonundan dolayı ısınamama en çok karşılaşılan konut ve çevre problemi olarak belirlendi. Kurumsal olmayan nüfusun yüzde 32,6’sı konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşarken yüzde 32’si ise sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçeveleri vb., yüzde 19,8’i trafik veya sanayinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlarla karşılaştı.
Kaynak: Dünya Gazetesi