Mehmet Hanifi GÜLEL
Ülker, gıda israfının gıda verimliliğini önemli oranda etkilediğini vurgulayan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Pladis ve Godiva Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, “Gıda verimi dünya genelinde yaklaşık yüzde 21 oranında azaldı. Gıdaların yüzde 13’ü hemen hasat sonrası, yüzde 17’si ise satış noktalarına vardığında veya evde israf oluyor” dedi.
Gıdanın bugünü ve geleceğini 360 derece ele alındığı zirvede konuşan Murat Ülker, yaptığı konuşmada sürdürülebilir kalkınmanın hayata ve iş vizyonuna dahil edilmesinin önemini gıda sektörüyle örnekledi. Özellikle gıda israfının gıda verimliliğini önemli oranda etkilediğine dikkat çeken Ülker, verimliliğin artması için hem ekonomik hem de ekolojik dayanıklılığın güçlenmesi gerektiğine vurgu yaptı.
“İsraf tüm paydaşların sorumluluğuyla çözülebilir”
İsrafsız şirket vurgusu da yapan Ülker, “Gıda sistemleri tarladan sofraya gelene kadar tüm paydaşların sorumluluğuyla çözülebilir. Bu dönüşüm, sadece çevresel sürdürülebilrilik değil ekonomik ve sosyal sürdürülebilirliği de kapsıyor. Üretim sistemlerimizi sürdürülebilir hale getirebilmek için eski yöntemleri bırakmalıyız.
Hedefimiz kapsayıcı gıda sistemlerine geçisi hızlandırmak olmalı. Biz buna israfsız şirket diyoruz ve israfsız şirket verimli şirket demektir” diye konuştu. İsrafsız şirket kapsamında Ülker örneğini de veren Murat Ülker, “Hasattan tüketime kadar tüm aşamalarda israfı azaltmaya yönelik uygulamalar geliştirilmeli. Biz senede 20 bin kilometre daha az yol yapıyor, karbon azaltımı ve enerji tasarrufuna yönelik projeler geliştiriyoruz. Holdingten başlayarak bütün paydaşlarımızla ortak bir anlayışla bunu gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.
“Gıda sektörün dayanışma içinde olması gerekiyor”
Zirvenin açılış konuşmasını yapan TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar, gıda zincirinin yeniden tasarlanmasına yönelik ortak vizyon ve strateji geliştirilmesi hedefiyle bu yıl 10. Sürdürülebilir Gıda Zirvesi’ni “Gıdanın Geleceği için Dönüşüm” temasıyla düzenlediklerini kaydetti.
Sürdürülebilirliğin günümüzün en sık kullanılan kavramlarından biri olduğunu belirten Sidar “Dünyanın varolan kaynaklarının verimli kullanılması ve giderek artan dünya nüfusunun ihtiyaçlarının adil bir biçimde karşılanması gerekiyor. Bu durum, gıda söz konusu olduğunda daha büyük bir önem kazanıyor. Gıdada sürdürülebilirlik için sektörün tüm paydaşlarının eşgüdüm ve dayanışma içinde çalışması gerekiyor” dedi.
Sürdürülebilirlik Akademisi Başkanı Murat Sungur Bursa ise zirve ile özel sektörün iş yapış biçimine sürdürülebilirlikle uyumlu bir şekilde katkı sağlamayı hedeflediklerini belirterek, “Günümüzde gıda sektörü tarımdan sanayiye uzanan bir yapı olmanın ötesinde, çok sayıda işletmeyi ve çalışanı kapsıyor. Ayrıca gıda tarımsal faaliyet olmanın ötesinde gezegenimizin ve insanlığın geleceği için büyük önem arz ediyor” ifadelerini kullandı.
“Sektörler arasında bağları güçlendiriyoruz”
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, gıda sanayisinin ülkenin kalkınma yolculuğunda başat sektörler arasında yer almasını sağladıklarını belirterek, “İşte bu anlayışla 2002’den bugüne kadar gıda ürünleri imalatına yönelik 8 bin 589 yatırıma teşvik belgesi düzenledik.
708 milyar lira yatırımın ve 252 bin nitelikli istihdamın önünü açtık” dedi. Gıda arzı ve güvenliği konusunun, geçmişte olduğu gibi bugün de ülkelerin gündeminde önemli bir yer tuttuğuna ifade eden Kacır, iklim krizleri, salgınlar, küresel göç ve bölgesel savaşların gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun tüm ülkeler için tarım ve gıdayı ikamesi mümkün olmayan sektörler haline getirdiğini belirtti.
Kacır, “Biz de tarım ve gıda sanayi politikalarımızı bu anlayışla şekillendiriyor, sektörün ihtiyaç duyduğu güncellemelere sahip, planlı uygulamaları yürürlüğe alıyoruz. Attığımız bu uzun soluklu adımlarla tarım ve sanayi sektörlerimiz arasında bağları güçlendiriyoruz. Çiftçilerimiz, müteşebbislerimiz ve emekçilerimiz için ülkemizin yüksek tarım potansiyelinin ekonomik değere dönüşmesini temin ediyoruz” diye konuştu.
Kaynak: Dünya Gazetesi