Hindistan’ın en zengin iş insanlarından Gautam Adani, ABD’de 250 milyon dolarlık rüşvet planı düzenlemek ve ABD’de para toplamak üzere bu planı gizlemekle suçlandı.

New York merkezli cezai suçlamalar, limanlar, havalimanları ve yenilenebilir enerji gibi çeşitli alanlarda yatırımları bulunan 62 yaşındaki Adani’ye yönelik son darbe olarak görülüyor.

Savcılar iddianamede Adani’yi ve başkaca üst düzey yetkilileri şirketin 20 yılda 2 milyar dolardan fazla getiri beklediği yenilenebilir enerji şirketinin ihaleleri kazanması için Hintli yetkililere ödeme yapmayı kabul ettiklerini öne sürdü.

30 milyar doları aşkın değer kaybı

BBC’nin haberine göre; Adani Group şirketlerinin hisseleri perşembe sabahı işlemlerinde yüzde 10’dan fazla değer kaybetti ve grup piyasa değerinde yaklaşık 30 milyar dolar kaybetti.

İddiaların merkezindeki firma olan Adani Green Energy de 600 milyon dolarlık tahvil arzına devam etmeyeceğini açıkladı.

Rüşvet soruşturmasına ilişkin haberler aylardır ortalıkta dolaşıyor. Savcılar, ABD’nin şirketi 2022 yılında soruşturmaya başladığını ve soruşturmanın engellendiğini tespit ettiğini söyledi.

Savcı Breon Peace suçlamaları duyurduğu açıklamada, “İddia edildiği üzere, sanıklar milyarlarca dolar değerindeki sözleşmeleri güvence altına almak için Hindistan hükümet yetkililerine rüşvet vermek üzere ayrıntılı bir plan düzenlediler ve ABD’li ve uluslararası yatırımcılardan sermaye toplamaya çalışırken rüşvet planı hakkında yalan söylediler” ifadelerine yer verdi.

Yetkililer, Adani’nin rüşvet planını ilerletmek için birçok kez hükümet yetkilileriyle şahsen görüştüğünü söyledi.

Hükümete yakın bir iş insanı

Gautam Adani, Hindistan Başbakanı Narendra Modi’ye yakın bir isim.

Adani uzun süredir muhalif siyasetçilerin siyasi bağlarından yararlandığı yönündeki iddialarıyla karşı karşıya kalıyor ve bu iddiaları reddiyor.

Wilson Center Güney Asya Enstitüsü Direktörü Michael Kugelman, suçlamaları iş adamına vurulan bir “darbe” olarak nitelendirdi.

Kugelman, “Adani yaklaşık son iki yıldır imajını düzeltmeye çalışıyor ve Hindenburg grubu tarafından daha önce ortaya atılan dolandırıcılık iddialarının doğru olmadığını, şirketinin ve işlerinin aslında oldukça iyi gittiğini göstermeye çalışıyor” dedi.

Kaynak: Dünya Gazetesi