Nagihan KALSIN / ANKARA
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Fiyat istikrarının sağlanması için ne gerekiyorsa yapacağız. Çünkü çiftçi, esnaf, işçi, asgari ücretli, memur, emekli yani tüm vatandaşlarımızın alım gücünü kalıcı olarak ancak fiyat istikrarı ile artırabilir ve gelir dağılımını iyileştirebiliriz. Aynı zamanda vergi politikalarımızla vergide adaleti güçlendirmeyi sürdüreceğiz” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2025 yılı bütçelerine ilişkin sunumunda, uygulanan programın temel amacı olan fiyat istikrarını sağlamanın, uzun soluklu bir çaba gerektirdiğine işaret ederek, “Bu nedenle programın ilk yılını dezenflasyona geçiş dönemi olarak planlamıştık. Yıllık enflasyon öngördüğümüz gibi mayısta zirveye ulaştı. Haziranda başlayan dezenflasyon süreci devam ediyor. Son 5 ayda yıllık enflasyon 26,9 puan azalarak yüzde 48,6’ya geriledi. Para politikasına hassasiyeti yüksek olan temel mallarda enflasyon düşüşü daha belirginken, dünyada olduğu gibi bizde de hizmetlerde atalet yüksek seyrediyor. Özellikle geriye dönük fiyatlama davranışının yüksek olduğu kira ve eğitim grubundaki yıllık artışlar ve kiralardaki yüzde 25’lik tavan uygulamasının kalkması enflasyondaki düşüşü sınırlamıştır. Enflasyondaki katılıkların giderilmesi zamana yayılsa da Ekim ayında tüm kesimler için 12 ay sonrası enflasyon beklentilerinin son iki buçuk yılın en düşük seviyesine gerilemesi bu konudaki olumlu gidişata işaret ediyor” ifadelerini kullandı.
Sorun; dolaysız vergilerin yetersizliği
Türkiye’de vergi yükünün yüksek olduğu algısının gerçeği yansıtmadığının altını çizen Bakan Şimşek, “Toplam vergi yükü sıralamasında yüzde 20,8 ile 38 OECD ülkesi arasında en düşük vergi yüküne sahip üçüncü ülkeyiz. Vergi yükü ortalaması OECD’de yüzde 34, AB’de ise yüzde 41,2 seviyesindedir. Dolaylı vergi yükünün çok yüksek olduğu yönündeki kanaat de doğru değildir. Vergi sistemimizdeki temel sorun dolaysız vergilerin yeterli düzeyde olmamasıdır” açıklamasını yaptı.
Cari açık/milli gelir hedefi %2’nin altı
Uyguladıkları programla makro finansal istikrarın güçlendirilmesinde önemli mesafe katettiklerinin altını çizen Şimşek, “Aldığımız tedbirlerle, yıllık cari işlemler açığını eylülde 9,7 milyar dolara ve milli gelire oranını yüzde 0,8’e düşürdük. Bu gelişmede, ağırlıklı olarak para politikasının etkisiyle normalleşen altın ithalatı, enerji fiyatlarındaki gerileme, mal ve hizmet gelirlerindeki artış ve iç talepteki yavaşlama etkili oldu. Program döneminde, ilave rezerv birikimini sağlamak ve dış borç sürdürülebilirliğini güçlendirmek için cari açığın milli gelire oranını yüzde 2’nin altında tutmayı hedefliyoruz. Politikalarımızı bu doğrultuda oluşturuyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar
Önümüzdeki dönemde dezenflasyon sürecinde 3 temel hususun belirleyici olmasını beklediklerini aktaran Şimşek, “Birincisi, para politikasının enflasyona gecikmeli etkisi zamanla daha net görülecek. İkincisi, 2025 yılında bütçe açığının milli gelire oranının azalması negatif mali etki yaratacak. Üçüncü olarak, bütçe imkânlarının elverdiği ölçüde, yönetilen ve yönlendirilen fiyatları enflasyon hedefiyle uyumlu olarak belirleyeceğiz. 2023 yılında yüzde 5,1 olan büyümenin, makro finansal istikrarı güçlendirmeye yönelik atılan adımların etkisiyle bu yıl yüzde 3,5 olarak gerçekleşmesini bekliyoruz. Büyümedeki dengelenme öngörülerimiz doğrultusunda devam ediyor” dedi.
Yasa dışı bahisle ilgili 644 milyon TL bloke edildi
Şimşek, kayıt dışı faaliyette bulunan mükelleflere artırımlı ceza uygulaması getirdiklerini de hatırlattığı konuşmasında önümüzdeki dönemde suç gelirlerinin aklanmasını önlemek için yasa dışı bahis ve kumarla mücadelenin de süreceğini vurguladı. Şimşek, “2023 yılında yasa dışı bahis ile ilgili bloke ettiğimiz işlem tutarı 644 milyon liradır. Ayrıca MASAK tarafından düzenlenen raporlar doğrultusunda mahkemeler tarafından yaklaşık 30 milyon liralık tutara el koyma kararı verilmiştir” diye konuştu.
ENFLASYON: Enflasyondaki katılıkların giderilmesi zamana yayılsa da Ekim ayında tüm kesimler için 12 ay sonrası enflasyon beklentilerinin son iki buçuk yılın en düşük seviyesine gerilemesi olumlu gidişata işaret ediyor.
BÜYÜME: Dezenflasyon sürecinde büyüme kısa vadede geçici olarak yavaşlayabilir ancak ülkemizin geçmiş dönem tecrübeleri büyüme ve dezenflasyon arasında orta vadede ters yönlü bir ilişki bulunmadığını göstermektedir.
CARİ AÇIK: İlave rezerv birikimini sağlamak ve dış borç sürdürülebilirliğini güçlendirmek için cari açığın milli gelire oranını yüzde 2’nin altında tutmayı hedefliyoruz. Politikalarımızı bu doğrultuda oluşturuyoruz.
DIŞ FİNANSMAN: Dış borç çevirme oranı; reel sektörde yüzde 73, bankacılık sektöründe yüzde 97 iken son 16 ayda bu oranlar sırasıyla yüzde 130’a ve yüzde 154’e yükseldi. Dış finansman maliyeti programla azaldı.
MALİ DİSİPLİN: 2023 yılında aldığımız tedbirlerle bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 5,2 ile sınırladık. Bu sene yüzde 4,9’a gerilemesi öngörülen bu oranı, 2025’te yüzde 3,1’e indirmeyi hedefliyoruz.
Kaynak: Dünya Gazetesi