Recep ERÇİN

Sadece bankacılık üze­rinden yürüyen bir finansman kanalı var. Tarım ve finans tara­fında emtia borsaları ve lisans­lı depoculuk faydalı olacak” de­di. Ülkeler için gıda güvenliğinin öneminin, pandemi ve Ukrayna Savaşı ile daha bir anlaşıldığını dile getiren Ali Cem Suca, “Ken­dimize yetecek kadar üretme­miz gerekiyor. Gıda enflasyonu en büyük sorun. Bir yanda da sür­dürülebilirlik var. Tarladan ça­tala giden süreçte finansman en önemli taraf. Üretici zaten hasa­da girmeden borçlu.

Bankacılık kesiminin de üreticiye tam ol­ması gerektiği gibi destek ver­mediği görüşündeyim” ifadele­rini kullandı. Lisanslı depocu­luk ve ürün ihtisas borsacılığının ABD’den alındığını, Avrupa’da yaygın kooperatif düzeni nede­niyle lisanslı depoculuğun yay­gın olmadığını belirten Suca, “Ülkemizde mevcut depolama şartları lisanslı depoculuk kri­terlerine uymayacak durumda. Tarım kayıt dışının en fazla ol­duğu sektör. Ürün lisanslı depo­culuğa girdiği anda kayıt altına alınıyor. Denetim kolaylığı da ge­tiriyor; ürünlerin nerede olduğu belli oluyor” diye konuştu.

“Üretici depoculuğu yeterince bilmiyor”

Lisanslı depoculuk faaliyetle­rinin uzun vadede gıda enflasyo­nunu kalıcı olarak düşürmede et­kili olacağını öne süren Ali Cem Suca, “Lisanslı depoculuk ger­çekten yaygınlaşır ve çiftçimiz kullanırsa gıda enflasyonunu düşürecek bir çözüm. 2005’te li­sanslı depoculuk çıktığından be­ri Trakya civarında var. Ama ora­da bile üretici çok bilmiyor.

Özel sektör bu işe girmiyor. İlk lisanslı depo şirketi Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ve TOBB ortaklığın­da 2010 senesinde kuruluyor. Da­ha sonra TÜRİB kuruluyor. Şim­di de aracı kurumlara izin çıktı. Benim buğday, mısır, ayçiçeği ile ilgim yok. Elektronik ürün, alım satım yapıp kazanıp kaybedebi­lirim, bir finansman aracı ortaya çıkıyor. Elektronik ürün senet­lerinde kişilerin elde edeceği ge­lirler vergiden muaf” görüşlerini aktardı. “2019 senesinde ben de TÜRİB’in kullanıcıları arasında­yım” diyen Suca, şunları kaydetti: “TMO çok müdahale etmiyordu. TMO işlemleri yüzde 40’tı. Nor­mal işlemler yüzde 60. 2022’de düşük fiyat açıklandı.

Sonrasın­da 2023’te seçimler vardı. 2023 yüksek fiyat açıklandı. Bu sene ortalama yüzde 85’i TMO’nun işlemleri. Devlet kurumudur, ol­malıdır. Gıdada arz güvenliği için olmalıdır ama Merkez Bankası gibi gerektiğine müdahale eden bir yapıya dönüşmeli. Tek bir fi­yat açıklayıp bütün piyasa orada işlem görürse bir serbest piyasa­dan ve rekabet şartları altında bir fiyattan söz etmek mümkün ol­muyor. Bu böyle gitmeyecek ama. Devlet destekli bir sistem olduğu için TMO da devlete bağlı kurum olduğundan her sene ağırlığını koyacağını düşünmüyorum.”

Üreticiye kira ve nakliye desteği var

Lisanlı depoculuk sayesinde vergi muafiyeti, kira desteği, nakliye ve analiz desteği veril­diğini anlatan ÜPAK Genel Mü­dürü Ali Cem Suca, “Elinizde­ki ürün ile Ziraat Bankası’ndan sıfır faizli kredi kullanabiliyor­sunuz. Ama maalesef buğday, arpa, mısır, ayçiçeği dışında depoya konan ürün yok; ka­yısı, zeytin, pamuk, fındığı da eklemek lazım. Pamuk ise li­sanslı depoculuğa uygun değil. Zeytin ise olabilir ama lisanslı depoculuk 5-10 senelik bir me­sele. Mesela çay.. Maalesef belli yapılar var bir şekilde lisanslı depoculuğa kaydırmak lazım. Kurulu yapılardan başka sis­teme geçmek kolay olmuyor. Soğuk hava depoculuğuna bi­le uygulanabilecek bir sistem” bilgilerini aktardı.

Kaynak: Dünya Gazetesi