Hüseyin VATANSEVER
Küresel boyutta bir elektrikli araç dönüşümü yaşanıyor. 20’nci yüzyılın hakimi içten yanmalı motor teknolojisine dayalı taşıtlar, 21’inci yüzyılda yerini elektrik motorlu muadillerine bırakıyor. Daha yakın bir geçmişe kadar kullanılabilirliği sorgulanan otomobiller başta olmak üzere diğer elektrikli taşıt araçları, daha yaygın kullanılıyor.
Sera gazı emisyonlarını azaltma ve iklim krizi ile mücadele etme bilinci, elektrikli taşıtlara olan talebi artıran etkenlerin başında yer alıyor. Ayrıca gün geçtikçe daha çok ülkede elektrikli otomobiller kitlesel tüketim ürünü halini alıyor. Günümüzde küresel otomobil filosundaki elektrikli otomobil adeti 40 milyonu aşmış durumda ve bu artış hızla sürecek gibi görünüyor. Çünkü daha 2022 yılında sadece 26 milyon elektrikli otomobil yollardaydı.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın ‘Küresel Elektrikli Araçlar Görünümü 2024 Raporu’na göre elektrikli araç satışları 2023 yılında 2022’ye göre yüzde 35 artışla neredeyse 14 milyona ulaştı. Söz konusu rapora göre küresel satış adetlerindeki artış eğiliminin sürmesiyle 2024 yılsonunda 17 milyon civarında satış gerçekleşmesi bekleniyor. Bu beklenti aynı zamanda küresel pazarda satışı gerçekleştirilen her 5 araçtan 1’inin elektrikli olması anlamını taşıyor. yüzde 95 civarındaki kısmı Çin, Avrupa ve ABD’de gerçekleşti.
Daralan kâr marjları, batarya imalatında kullanılan maden ve metallerin fiyatlarındaki oynaklık, yüksek enflasyon ve bazı ülkelerde elektrikli araç alımını özendirmeye yönelik teşviklerin aşamalı olarak kaldırılmasına rağmen küresel satış verilerindeki artış eğilimi gücünü koruyor. 2024 yılının ilk çeyreğinde elektrikli otomobil satışları, 2023 yılının aynı dönemine kıyasla yüzde 25 artış gösterdi. Benzer bir artış yıldan yıla takip eden şekilde 2022’nin aynı dönemine göre 2023’te kaydedilmişti.
Küresel boyutta önde gelen ilk üç pazara bakıldığında 2024 yılında elektrikli araçların pazar payı Çin’de yüzde 45, Avrupa’da yüzde 25 ve ABD’de yüzde 11’e ulaştı. Türkiye’de ise tam elektrikli otomobiller, 2011 yılında 24 otomobilin trafiğe kaydedilmesiyle yollara çıkmaya başladı. 2011 ve 2022 yılları arasında elektrikli otomobil sayısı her yıl birbirini takiben ortalama 2 kat artış gösteri. Öte yandan Ağustos 2024’te 138 bin 429 adet olan elektrikli araç sayısı eylülde 146 bin 965’e ulaştı. Yerli elektrikli otomobil Togg’un satışa çıkmasıyla birlikte elektrikli mobilite altyapısının gelişimi ve şarj istasyonlarının yaygınlaşması, satış artışını destekledi.
Elektrikli araç şarj soket sayısı %3,96 arttı
Elektrikli araç şarj noktası ya da soket sayısı eylülde önceki aya göre yüzde 3,96 artarak 23 bin 377’e yükseldi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) eylül ayına ilişkin “Şarj Hizmeti Piyasası Aylık İstatistikleri” raporuna göre şarj istasyonları toplam kurulu gücü, eylülde bir önceki aya göre yüzde 8,70 artışla bin 511 megavat oldu. Eylülde toplam soket sayısı önceki aya göre yüzde 3,96 artışla 23 bin 377’ye çıktı. Bu dönemde, AC şarj noktası sayısı 14 bin 226’dan 14 bin 543’e, DC şarj noktası sayısı ise 8 bin 259’dan 8 bin 834’e yükseldi.
Elektrikli araç ve şarj istasyonu sayısı artacak
Türkiye’nin 2035’te elektrikli araç sayısının 4,2 milyon adete, şarj soketi sayısının ise yaklaşık 348 bin adete ulaşacağı öngörülüyor. EPDK’ye göre 2035 yılına gelindiğinde elektrikli araç sayısı düşük senaryoda 1 milyon 779 bin 488, orta senaryoda 3 milyon 307 bin 577, yüksek senaryoda ise 4 milyon 214 bin 273’e çıkacak.
Şarj altyapısına yönelik çalışmaların geliştirilmesiyle şarj istasyon ve soket sayılarında da artış bekleniyor. 2030 öngörülerine göre şarj soket sayısı düşük senaryoda 83 bin 543, orta senaryoda 142 bin 824 ve yüksek senaryoda 181 bin 274 olacak. Şarj soket sayısının 2035’te ise düşük senaryoya göre 146 bin 916, orta senaryoya göre 273 bin 76, yüksek senaryoya göre ise 347 bin 934 olması bekleniyor.
Kaynak: Dünya Gazetesi