Küresel iklim değişikliğinin etkilerini daha güçlü hissettiğimiz bu dönemde, gelecek nesillerin gıda güvenliğini sağlayabilmek için tarım ve gıda sektörünün sürdürülebilir yöntemlerle üretime devam etmesi daha da önem kazanıyor.
Döngüselliği esas alan “Çiftlikten Sofralara” entegre iş modeli ile gıda zincirinin bütününde sürdürülebilirliğin sağlanmasını hedefleyen Sütaş, “Avrupa Birliği Yeşil Mutabakat – Çiftlikten Çatala” stratejisinin Türkiye’deki en güçlü örneğini oluşturuyor. 2015 yılından bu yana hazırladığı sürdürülebilirlik raporlarını düzenli olarak kamuoyu ile paylaşan Sütaş, “2023 Yılı Sürdürülebilirlik İlerleme Raporu”nu yayınladı.
“Çiftlikten Sofralara Sürdürülebilir Yarınlara” anlayışıyla yaptıkları sürdürülebilirlik çalışmalarını paylaşan Sütaş Sürdürülebilirlik Komitesi Başkanı Duygu Yılmaz, iklim değişikliği ile mücadelenin her zaman öncelikleri arasında yer aldığını belirtti. Yılmaz; “Çiftliklerimizin gübreleri ve organik atıkları işleyerek elektrik, buhar ve sıcak su elde ettiğimiz biyogaz tesislerimiz ile önemli sonuçlara ulaşıyoruz. 2023 yılında 4 entegre tesisimizde, biyogazdan elektrik üretim kapasitemizi 20,2 MWh’e, termal enerji üretim kapasitemizi de 19 MWh’e çıkardık. Biyogaz tesislerimizde ürettiğimiz elektrik enerjisi; üretim tesislerimizin tümünün elektrik ihtiyacının yüzde 88’ine eşdeğer seviyeye ulaştı. Böylece 2023 yılında, kendi operasyonlarımızdan kaynaklanan (kapsam 1 ve 2)sera gazı emisyonlarının 3 katından daha fazlasının salımını önlemiş olduk. Ayrıca verimlilik projeleri, süreç optimizasyonları ve yenilenebilir enerji yatırımları ile 2023 yılında bir önceki yıla göre emisyon yoğunluğumuzda yüzde 9 oranında düşüş sağladık” dedi.
“Toplumun tüm kesimleri için değer yaratıyoruz”
“Özüne sürdürülebilirliği alan entegre iş modelimiz ve stratejilerimiz, doğal olarak “bireylerin sağlığı ve mutluluğuna”, “toplumun gelişimi ve refahına”, “çevrenin sürdürülebilirliğine” katkıda bulunmamızı sağlıyor” diyen Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’nin dört bir yanında yer alan entegre tesislerimizle, bulunduğumuz bölgelerde özellikle kırsal kalkınmaya önemli katkılar sağlamaya ve toplumun tüm kesimleri için değer yaratmaya devam ediyoruz. İneklerimizin doğal ve sağlıklı yemlerle beslenebilmesi için, sözleşmeli üretim modeli ile yem bitkisi yetiştiriyor; çiftçilerimizi, toprağın hazırlanmasından uygun tohum seçimine, verimli sulama sistemlerinin geliştirilmesinden organik ve organomineral gübre temini ve hasat faaliyetlerine kadar birçok konuda destekliyor ve uzmanlaşmalarını sağlıyoruz.”
Kaynak: Dünya Gazetesi