İnsanlara sivrisinek ısırıklarıyla bulaşan bir Batı Nil Virüsü vakaları dünyanın dört bir yanında görülüyor. Hasta kuşlardan emdikleri kanı insanlara taşıyan sivrisiklerden kaynaklanan hastalıkta, virüsün bulaştığı insanların yaklaşık yüzde 80’inde herhangi bir belirti görülmüyor. Virüsün bulaştığı kişilerin yüzde 20’sindeyse Batı Nil ateşi gözlemleniyor.
Belirtileri arasında ateş, baş ağrısı, yorgunluk, vücut ağrıları, mide bulanması, kusma ve nadiren vücutta döküntü ile lenf bezlerinde şişlik var. Hastalığın insanlar için doğrudan tedavisi yok. Ancak enfekte olan kişiler, hastaneye kaldırılarak solunum desteği ve diğer hastalıkların gelişiminin engellenmesi gibi önlemlerle destekleniyor. Batı Nil Virüsü için bir aşı da bulunmuyor.
65 yaş üstü için ölümcül olabilir
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamada, özellikle 65 yaş üstü ve bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerin risk grubunda olduğunu söylüyor. Prof. Dr. Yavuz, hastalığın ölüme neden olabildiğini belirtiyor ve ekliyor: “Hastalığın ülkemizde artık yaygın olarak görüldüğünü, birçok şehirde görülen bir hastalık olduğunu biliyoruz. Çok az bilinen bir hastalık. Ciddiye almamız gerektiğini, çok paydaşlı olarak aynı İstanbul örneğinde olduğu gibi mücadele etmemiz gerektiğini düşünüyorum.”
Hastalığın yoğunlaştığı yerlerle ilgili bilgi veren Koç Üniversitesi İş Bankası Enfeksiyon Hastalıkları Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül, “Küçükçekmeçe, Büyükçekmeçe, Beylikdüzü, Avcılar gibi yerler yani Avrupa yakası ağırlık kazanıyor. Bu, buralardaki göl ve göletlerdeki sivrisineklerin kümelenmesinden kaynaklı oluyor. Edirne, Kırklareli, Bursa, Adana, Osmaniye, Antakya gibi yerlerden de vakalar bildiriliyor” dedi.
Geçmeyen yüksek ateşe dikkat!
Prof. Dr. Ergönül, “2024’e gelindiğinde bütün Türkiye’de olabilecek en yüksek vaka sayısı var” diyor ve meslektaşlarından edindiği bilgilere dayanarak Haziran ayından başlayan süreçte, İstanbul’da yüze yakın vaka olduğunu tahmin ettiğini belirtiyor.
Prof. Ergönül, hastaneye başvuru konusunda ise “Geçmeye yüksek ateş, baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, kol ve bacaklarda uyuşma ve bunları tutamama gibi durumlar olması halinde hemen doktora başvurulması gerekir” diyor.
Hangi önlemler alınabilir?
Prof. Dr. Yavuz, yapılabileceklerle ilgili örnekler verirken, sivrisineklerin evlere girmesini engellemek için pencerelere sineklik takmanın, sivrisinek olan yerlerde uzun kollu giyinmenin ve vücuda sinek kovucu sprey sokmanın öneminden bahsediyor.
Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün Nil Virüsü’ne yönelik açıklamasında bunların dışında, sineklerin çok olduğu dönemlerde cibinlik kullanılması; kapalı ortamlarda, hava dolaşımı yaratacak vantilatör, klima gibi cihazlar kullanılması; evlerin yakınlarındaki su birikintilerinin kurutulması; boş saksı ve teneke kutu gibi yerlerde su birikmesinin önlenmesi gibi öneriler bulunuyor.
Kaynak: Dünya Gazetesi