Nagihan KALSIN
Ankara Sanayi Odası (ASO) ile Sivas Ticaret Odası Müşterek Toplantısı, dün ASO’da gerçekleştirildi. Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir’in katılımlarıyla gerçekleştirilen toplantıda konuşan ASO Başkanı Seyit Ardıç, enflasyonla mücadelede talep tarafındaki eğilimlere odaklanıldığını hatırlatarak, kritik noktalardan birisi de arzın güçlü kalması gerektiğidir vurgusunu yaptı. Arz tarafında yaşanacak sorunların ilave enflasyonist bir etkiye neden olacağının unutulmaması gerektiğine değinen Ardıç, “Para politikasında kademeli ve öngörülebilir bir yaklaşım daha sağlıklı olacaktır.
Mevcut durumda reel sektörün en önemli sorunu yüksek kredi maliyetleridir. Sanayicilerimizin krediye olan yüksek orandaki bağımlılığı göz önüne alındığında yüksek faiz oranı, yatırım ve büyümenin önündeki en büyük engel olarak karşımızda duruyor. Bu noktada, başta KOBİ’lerimiz olmak üzere sanayicilerimizin acil beklentisi, reel sektörün üretime devam edebilmesine imkân sağlayacak uygun faizli ticari kredi mekanizmalarının devreye alınmasıdır” açıklamasında bulundu.
Ardıç, özellikle üretim ve ihracat odaklı sektörlere yatırım ve işletme sermayesi ihtiyacı için düşük faizli bir kredilendirme politikası, sıkılaştırıcı politikanın üretimin ve istihdam üzerindeki olumsuz geçişini de yumuşatabileceğini belirterek, “Ayrıca, bu tür bir kredilendirme politikası yüksek enflasyon döneminde değil, ülkemizin sürdürülebilir büyüme ve orta gelir tuzağından çıkış stratejisi için makro istikrarın sağlandığı dönemlerde de devam ettirilmelidir” ifadelerini kullandı.
“Etkin bir tasarruf yapıldığı yönünde bir izlenim yok”
Enflasyonla mücadelenin bir ayağı sıkı para politikası diğer ayağının da mali disiplin olduğuna dikkat çeken Ardıç, “Peki mali disiplini sağlamada ne kadar başarılıyız? Mali disiplinin sağlanmasında, kamu gelirlerini artırmak ve kamu harcamalarını kısmak gibi iki temel politika aracı söz konusu. Ancak mevcut durumda sadece kamu gelirlerini artırarak mali disiplini sağlamaya çalışıyoruz. Toplumda, kamuda etkin bir tasarruf yapıldığı yönünde bir izlenim yok.
Enflasyonla mücadelede vatandaşların uygulanan programa inanması son derece önemlidir. İnanmadıklarında enflasyon beklentileri yüksek kalıyor ve fiyatlama davranışları bozuluyor. 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’ne baktığımızda; %17,5 enflasyon hedefine karşın bütçe giderlerinin %32,8 oranında artmış olması, kamu mali disiplininin kalitesi ve inandırıcılığı hakkında soru işaretlerine neden oluyor.
Ayrıca, birçok kalemde beklenen enflasyonun üzerinde artışlar olurken ekonominin verimliliği ve rekabet gücünü artıracak kamu yatırımları ve sermaye transferlerinin %4,5 oranında azalması, ekonomik ve sosyal kalkınma hedefleri açısından düşündürücüdür” açıklamasını yaptı.
“Nadir toprak elementleri stratejik öneme sahip”
Hızla değişen ve dönüşen dünyada teknolojik gelişmeler ve iklim değişikliği gündemin ilk sıralarında yer aldığını söyleyen Ardıç, “Küresel rekabet, yaratıcı bir yıkıma neden olurken, ileri teknoloji ürünlerin geliştirilmesinde ve sürdürülebilir enerjiye geçiş sürecinde nadir toprak elementleri kritik öneme sahiptir. Yüksek teknoloji ürünlerinin üretiminde kritik rol oynayan bu elementler, başta elektronik cihazlar, yenilenebilir enerji teknolojileri, savunma sanayii, optik cihazlar ve manyetik malzemeler gibi birçok alanda kullanılıyor.
Küresel ölçekte talebi sürekli artan nadir toprak elementleri ülkeler için önemli bir stratejik kaynak haline gelmiştir. 2023 ve 2024 yılı Orta Vadeli Program’da yer almasına rağmen henüz ‘Kritik Hammadde Stratejimiz’ yok ve bir an önce oluşturmamız gerekiyor. Böyle önemli bir alanda geride kalamayız” dedi.
“İşgücü ihtiyacı tüm dünyanın sorunu”
62 ülkeden 800’den fazla iş insanının katılımıyla düzenlenen zirve kapsamında, Milletlerarası Ticaret Odası Dünya Odalar Federasyonu Küresel Ekonomik Görünüm Anket başlıklı raporun çıktıları değerlendiren Ardıç, “Küresel iş dünyası, işletmeler için en önemli sorunların ‘iş gücü ve/veya nitelikli iş gücü eksikliği’ ile ‘enflasyon’ olduğunu belirtiyor.
Sonuçları duyunca bir an, ‘Acaba bu anket sadece bizim ülkemizde mi yapıldı’ diye düşünmedim değil. Yakın zamanda enflasyonun küresel bir sorun olduğunu hepimiz biliyorduk ancak nitelikli işgücü ihtiyacının da sadece bizim değil tüm dünyanın sorunu olduğunu görmüş oldum. Rekabetçiliğin giderek arttığı günümüz dünyasında nitelikli işgücü şarttır” diye konuştu.
“Komutana değil erlere ihtiyaç var”
Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Özdemir, sanayi üretim merkezlerinin Ankara, Kayseri, Kırşehir, Sivas ve Nevşehir’deki organize sanayilerinde yer edinmesini talep ettiklerini belirterek, “Üretim merkezlerinin buralara olmasını devletimizin, hükümetimizin bunu bir sanayi politikası haline getirmesini bu toplantıda bir kez daha vurgulamak istiyorum” dedi. Sanayide eğitim konusunu da değinen Özdemir, özellikle meslek liselerini önemsediklerini dilerek, “Hepimizin ara elemana yani tabiri caizse komutanlara değil askerlere erlere ihtiyacı var” dedi.
Turan: Faiz indiriminin 2025’e kaldığını düşünüyoruz
TRAI Yapay Zekâ Zirvesi’nde CNBC-e’nin sorularını yanıtlayan TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, faiz indirim sürecine yönelik beklentisini açıkladı. Turan şunları söyledi: “Faiz indirimlerinin 2024 içinde yapılacağını tahmin etmiyorum. Faiz indirimlerinin 2025’e kaldığını tahmin ediyoruz. Son aylardaki enflasyon oranını, asgari ücreti görmek lazım. Enflasyon aylık yüzde 1,5-2’lerde mi olur, yüzde 2’nin üzerinde mi olur. İvmeyi görmemiz lazım.
2025’in ilk çeyreğinden itibaren faiz indirimi görebiliriz.” Turan, enflasyonda tahminlerinin bu yılsonu için yüzde 40-45 arası olduğunu belirterek, “2025 OVP tahmini çok iyimser” dedi. Asgari ücret zammına ilişkin soruyu yanıtlayan Turhan, “Değişik yorumlar var. Biri öngörülen enflasyona göre, diğeri geçmiş enflasyona göre. İşveren ve işçi sendikalarının uyum içinde bu işe karar vereceklerini tahmin ediyorum” diye konuştu. Turan, “Enflasyonun üzerinde mi artış öngörüyorsunuz” sorusunu “Tam net bir yorum yapmam doğru değil” şeklinde yanıtladı.
Kaynak: Dünya Gazetesi