‘Yıllık Özel Sermaye Fonları Buluşması’na katılan Ahmet Burak Dağlıoğlu, bölgesel bir üretim merkezi olarak konumlandırılan Türkiye’nin sürdürülebilirlik ve dijitalleşme hedeflerine ulaşma yolunda yatırımcılara önemli fırsatlar sunduğunu ve bu bağlamda “güvenli bir liman” olarak öne çıktığını ifade etti ve ekledi.
“Yaklaşık 1,5 yıldır uygulanan ekonomik programın sonuçlarını gözlemliyoruz. Fiyat istikrarı öncelikli bir hedef. Ancak, dünyadaki olumsuz gelişmelere ve enflasyona rağmen Türkiye büyümeye devam ediyor” dedi. Dağlıoğlu, Türkiye’de son bir yılda 1,1 milyon istihdam yaratıldığını vurgulayan Dağlıoğlu, işsizlik oranının da yüzde 8,5 seviyesine gerilediğini söyledi.
Azalan cari acık uluslararası yatırımcıları olumlu anlamda etkiliyor
Dağlıoğlu, zayıf küresel talebe ve birçok olumsuz jeopolitik gelişmeye rağmen Türkiye’nin ihracat gücünü koruduğuna işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu: “Net ihracat ve ithalat verilerine bakıldığında cari açığın azaldığı bir dönemden geçiyoruz, bu da uluslararası yatırımcılar için olumlu bir gösterge olarak değerlendiriliyor. Özellikle son iki çeyrek büyüme rakamlarına baktığımızda, net ihracatın pozitif olduğu ve ithalattaki azalma ile ortalama büyümenin neredeyse yarısının net ihracattan kaynaklandığı bir tablo görüyoruz. Bu da yatırımcılar tarafından sağlıklı bir büyüme olarak değerlendiriliyor.”
Uluslararası doğrudan yatırımlarda son 12 aylık veri 10,5 milyar dolar civarında
Türkiye’nin uluslararası doğrudan yatırım çekme konusunda başarılı bir yıl geçirdiğini belirten Dağlıoğlu, “Bu, geçen yıla paralel bir gelişme aslında. Yine dünyadaki daralan yatırım ortamından dolayı Türkiye’nin aslında uzun vadeli ortalamasının biraz altında olduğunu görüyoruz. Uluslararası doğrudan yatırımlarda son 12 aylık veri 10,5 milyar dolar civarında. Geçtiğimiz yıl bu rakam 10,6 milyar dolardı ve bu yıl da paralel bir performans sergiliyoruz” diye konuştu.
Dağlıoğlu, yakın zamanda imzaları atılan büyük ölçekli yatırımlara da dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı: “BYD Türkiye’de elektrikli otomobil üretimini duyurdu, Nordex ise enerji alanında 1 milyar avroluk bir yatırım planını açıkladı. Bosch, Bursa’daki tesislerinde yeşil hidrojen sistemleri üzerine 500 milyon dolar civarında bir yatırım yapmayı planlıyor. Ayrıca Abu Dhabi Development Authority (ADQ), Odeabank’ı devralıyor. Kazakistan merkezli yatırımcılar ise Hepsiburada hisselerini satın aldı. Bu gibi yatırımlar Türkiye’nin teknoloji ve üretim merkezi olma yolundaki potansiyelini ortaya koyuyor.”
Türkiye’de artan AR-GE projeleri tüm dünyada dikkat çekiyor
Savunma ve havacılık sektöründe artan yatırımlara işaret eden Dağlıoğlu, SAHA EXPO gibi etkinliklerin Türkiye’nin bu alandaki başarısını dünyadaki yatırımcılara tanıttığını söyledi.
Türkiye’deki ihracata yönelik imalat sanayi yatırımlarına da değinen Dağlıoğlu, “Burada yani sektöründen bağımsız olarak otomotivden bahsediyoruz, otomotiv yani sanayiden enerji ekipmanlarından bahsediyoruz, gıdadan bahsediyoruz. Birçok alanda yatırım fırsatı olduğunu görüyoruz ama ana odaklardan biri Türkiye’nin bölgesel bir üretim merkezi olarak konumlanması.” değerlendirmesinde bulundu.
Dağlıoğlu, Türkiye’de yatırımcıların odağındaki bir diğer alanın da teknoloji ve imalat olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti: “Türkiye’de AR-GE merkezi, inovasyon merkezi projelerinin, yüksek nitelikli istihdam sağlayan bölgesel yönetim ve eğitim merkezleri ve satın alma ofisleri gibi bölgesel fonksiyonları içeren projelerin arttığını gözlemliyoruz. Yatırımcıların bu alana ilgisi var. Dünyadaki gelişmelere baktığımız zaman küresel değer zincirinin, küresel tedarik zincirlerinin yeniden şekillenmesiyle beraber insanlar geniş bir coğrafyaya erişebilecekleri bir güvenli liman arıyorlar ve Türkiye aslında bu anlamda onlara güvenli bir liman imkanı sunmuş oluyor.”
Özel sermaye fonlarında daralma…
Globalturk Capital Kurucu Ortağı Barış Öney de son birkaç yıldır ABD ve Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de özel sermaye fonlarında daralma yaşandığını ancak geçen yıla kıyasla bu yıl özel sermaye fonlarının daha fazla yatırım aldığını belirtti. Yatırımlardan çıkışların da başarılı olduğunu vurgulayan Öney, bu çıkışların yeni fon girişlerine zemin hazırladığını söyledi.
Türkiye’nin, küresel eğilimlere paralel olarak yeşil dönüşüm ve enerji dönüşümüne yatırım yaptığını belirterek, teknoloji, yapay zeka, robotik süreçler, fintech ve e-ticaret gibi alanların da ilgi gördüğünü ifade eden Öney, “Türkiye’de sanayi daha güçlü. Biz Almanya ile Çin arasındaki hala en büyük sanayi üssüyüz. Aynı zamanda en büyük telekom, belki en büyük servis, en büyük sağlık servisleri veren ülkeyiz.” dedi.
Kaynak: Dünya Gazetesi