Başak Nur GÖKÇAM

Tarihi 20’inci yüzyılın başla­rına dayanan plastik üreti­mi, 1950’li yıllardan bu yana çok daha yaygın bir şekilde üretilip kullanılmaya başlandı. Plastik üre­timi alanında yapılan araştırmalara göre 1950 ila 2017 yılları arasında yaklaşık 9.2 milyar ton plastik üre­tildiği tahmin ediliyor. Yine yapı­lan hesaplamalara göre üretilen bu plastiğin yarısının 2004 ila 2017 yılları arasında üretildiği düşünülüyor. Yalnızca 2020 yı­lında üretilen plastik miktarı ise toplam 400 milyon ton. Peki ya sonrası? Üretilen milyonlarca ton plastik ne oluyor…

Birleşmiş Millet­ler (BM) verile­rine göre 1950 yılından gü­nümüze kadar üretilen 9.2 milyar ton plastikten ge­riye 6.9 milyar ton plastik atık orta­ya çıktı. Yarısı tek kullanımlık olan 400 milyon tonluk fazla plastiğin ise yüzde 12’si yakıldı, yüzde 10’undan daha azı geri dönüştürülebildi. Ka­lan atık doğaya karışırken, 19 ila 23 milyon tonu ise denizlere, nehirle­re ve göllere döküldü.

Hesaplama­lar şunu gösteriyor ki hükümetler ve şirketler gerekli önlemleri 2040 yılına kadar alır ve plastik kirliliği yüzde 80 azaltılırsa, tek kullanımlık plastiklerin önüne geçilmesi halin­de 4.5 trilyon dolarlık tasarruf sağ­lanacak. Kaliforniya Üniversitesi Berkeley ve Kaliforniya Üniversite­si Santa Barbara araştırmacıları­nın Science dergisinde ya­yınlanan yeni çalış­masına göre bu tasarrufu sağlamak için gereken ise aslında sadece dört politikayı hayata geçirmek.

‘2050 yılına kadar küresel plas­tik atık yönetimi ve sera gazı emis­yonlarını azaltma yolları’ başlıklı çalışma için 190’dan fazla ülkeden delege katıldı. Delegelerin plastik kirliliğiyle ilgili dünyanın ilk yasal bağlayıcılığı olan anlaşmanın son ayrıntıları 25 Kasım-1 Aralık tarih­leri arasında Kore Cumhuriyeti’nin Busan kentinde gerçekleşecek mü­zakereler öncesi masaya yatırıldı.

Tasarrufu sağlayacak politikalar

Çalışmaya göre dört politikanın kötü yönetilen plastik atığını yüz­de 91, plastiğin neden olduğu sera gazını da 3’te 1 oranında azaltabi­leceği tespit edildi. Ayrıca bu poli­tika paketi ile benzinle çalışan 300 milyon aracı da yollardan çekmeye eşdeğer bir emisyon azaltımı sağla­nıyor. 4.5 trilyon dolarlık tasarrufu sağlamaya yardımcı olacak po­litikalar şöyle:

-Yeni ürünlerin yüzde 40 oranın­da tüketici sonrası geri dönüştürül­müş plastikle üretilmesini zorunlu kılmak

-Yeni plastik üretimini 2020 se­viyelerine sınırlamak

– Çöplükler ve atık toplama hiz­metleri gibi plastik atık yönetimi­ne önemli yatırımlar yapmak

-Plastik ambalajlara küçük bir ücret uygulamak

Çalışmaya ilişkin değer­lendirmede bulunan UC Santa Barbara Profesö­rü, “İşte bu kadar. Bu­san’daki yaklaşan mü­zakereler, bir ge­zegen olarak bir araya gelip bu sorunu çöz­memiz için tek şansı­mız” de­di.

10 Empire State binası uzunluğunda çöp üretilebilir

Yapılan hesaplamalara göre aynı şekilde eylemsizliğe devam edilirse 2011 ile 2050 yılları arasında dünya Manhattan’ı Empire State Binası’nın yüksekliğinin on katı büyüklüğünde bir plastik yığınıyla kaplayacak kadar çöp üretecek. Her zamanki gibi iş yapmaya devam eden bir gelecekte, plastikle ilgili sera gazı emisyonları 2020 seviyelerinden yüzde 37 artarak 2050’de 3,35 gigaton karbondioksit eşdeğerine ulaşacaktır. Bu, bir yıl boyunca faaliyet gösteren yaklaşık 9 bin doğal gazla çalışan elektrik santraline veya 436 milyondan fazla evin bir yıl boyunca kullandığı enerjiye eşdeğer.

Tedarik zinciri şeffaflığına ihtiyaç var

“Sürdürülebilir bir gelecek konusunda iyimserim,” diyor UC Santa Barbara’daki Benioff Okyanus Bilimi Laboratuvarı’nda Küresel Plastik Modelleme Araştırmacısı Dr. Nivedita Biyani. “Bu politika çalışması, eylemde bir araya gelirsek en az kötü yönetilen plastik atığına ulaşabileceğimizi gösteriyor. Bu, politika yapıcılara reçeteli olmayan yeni bir araç sağlıyor. Uygun gördükleri şekilde çeşitli politikaları birleştirebiliyorlar. İleride, plastik üretimi ve ticareti hakkında veri toplamak için bir mekanizmanın önemli bir faktör olacağını düşünüyorum. Burada tedarik zinciri şeffaflığına ihtiyacımız var.”

Kaynak: Dünya Gazetesi